Çörekotunu severmisiniz?
Üzerine bolcana çörekotu serpilmiş ve fırından yeni çıkmış, dumanı tüten bir pidenin görüntüsüne de lezzetine de dayanılmaz sanırım. Çörekotu (Nigella sativa, Latince bilimsel adı) yiyeceklerimize verdiği lezzetin ötesinde, sağlığımız için de önemli yararları bulunduğu bilinmektedir. Özellikle Orta-doğu ve İslam tedavi kültüründe önemli yer tutan bu bitki ile ilgili olarak genellikle batılı kaynaklarda fazla kayıt bulunmamaktadır.
Çeşitli kaynaklarda tohumlarının tansiyon düşürücü, kan damarlarında tıkanıklıkları açıcı, kan dolaşımını hızlandırıcı, bağışıklık sistemini düzenleyici, karaciğer işlevlerini destekleyici ve şeker hastalığında etkili olduğu bilgisi yer almaktadır. Bu yazıda çörekotunun bilimsel olarak desteklenen bazı etkileri üzerinde duracağız. Öncelikle etkilerini bitkinin tohumları, tohumların damıtılması ile elde uçucu yağı (güzel kokulu, uçucu bileşenler taşır) ve tohumlardan preslerde sıkmak suretiyle elde edilen sabit yağı (zeytin yağı gibi uçucu olmayan, kısa bir süre sonra elde kayganlık hissi veren yağ) için ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.
Şeker hastaları için çörekotu ne derece etkili?
Diyabet (tip-2) hastaları tarafından en çok kullanılan bitkilerden biri olan çörekotunun bu etkisi üzerinde yapılan bilimsel çalışmalarda özellikle glukoz toleransı üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Çörekotu tohumlarının kaynar su ile 10-15 dakika kaynatılması ile hazırlanan çayının 9 ay süre ile deney hayvanlarına ağız yoluyla verilmesi sonucunda diyabet ve şişmanlık üzerinde belirgin etkisi bulunduğu gözlenmiştir. Bu çayın verilmesi sırasında ilk bir ayda kan şekerinin azaldığı, iki aylık süreç içerisinde insülin seviyesinin düştüğü ve daha ileri süreçlerde ise serum kolesterol ve trigliserit seviyelerinde de paralel bir azalma sağlandığı gözlenmiştir. Türk araştırıcıların yeni yayınladıkları bir çalışmada ise, çörekotu tohumlarının “insan paratiroit hormonu” ile birlikte uygulanması ile diyabetik osteopenide yararlı olabileceği ileri sürülmüş. Diyabetik yapılmış deney hayvanlarında yürütülen bu çalışma sonucunda her iki ilacın birlikte uygulanması durumunda, ayrı ayrı kullanılmalarından çok daha etkili bir şekilde kemik kütlesini artırdığı ve kemikleri sağlamlaştırdığı gözlenmiş.
Aynı şekilde çörekotu tohumlarından elde edilen uçucu yağının da kan şekerini düşürücü etkisi bulunmaktadır. Uçucu yağının da tohumlara benzer şekilde şişman ve diyabetli sıçanlarda kolesterol ilacı (simvastatin) kadar etkili bir şekilde serum kolesterol, trigliserit ve şeker seviyelerini düşürdüğü tespit edilmiştir. Diyabetlilerde etki şeklini açıklamak üzere yapılan çalışmalarda insülin salgılanması üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığı, muhtemelen bağırsaklarda şekerin (glukozun) emilimini azaltmak veya periferal insülin hassasiyetini ya da glukoz kullanımını artırmak suretiyle etki ettiği görüşü ortaya atılmıştır. Önerilen muhtemel etki şekillerinden biri de karaciğerde glukoz üretimini azaltığı şeklinde. Yani tohumlar ile uçucu yağın kan şekeri üzerindeki etkilerini farklı şekillerde ortaya çıkıyor.
Uçucu yağın deney hayvanlarına 4 hafta süre ile uygulanması ile iştahı bir miktar azalttığı (yüzde 25) ve buna bağlı olarak kilo kaybı sağladığı, bu zayıflatıcı etkinin uçucu yağın herhangi bir zararlı etkisine bağlı olmadığı, bu uygulama sırasında karaciğer hücreleri üzerinde olumsuz bir etkinin gözlenmediği bildirilmektedir. Deney süresince açlık şekerinin değişmeden kaldığı, 4 hafta sonunda plazma insülin ve trigliserit seviyelerinde sağlanan düşmeye karşılık, iyi kolesterol (HDL) seviyesinin arttığı gözlenmiştir.
Bir diğer çalışmada ise tohumlardan elde edilen sabit yağın 3 ay süre ile uygulanması ile kan şekerinde uzun süreli bir düşme sağlanabildiği bildirilmektedir.
Romatizma ağrısının hafifletilmesinde çörek otunun etkisi olabilir mi?
Çörekotu tohumlarından elde edilen sabit yağı haricen uygulanması ile adale tutulması, siyatik ve romatizma ağrılarını hafiflettiği ileri sürülmektedir.