Dünya genelinde hızla yaygınlaşan obezite sorunu neden olduğu geniş yelpazede sağlık sorunları ve ölümler nedeniyle artık sadece Dünya Sağlı Örgütü gibi uluslararası sağlık kuruluşlarının değil, hükümetlerin de mücadele hedefleri arasında en önlerde yer almaktadır. Nitekim ülkemizde de Sağlık Bakanlığı bu konuda halkı bilinçlendirmek, önlemler almalarını sağlamak amacıyla yoğun kampanyalar yürütmektedir. Kilo vermek amacıyla uygulanan diyet ve tedavilerde öncelikle kişinin direncini destekleyecek ürünler önplana çıkmaktadır. Özellikle vücutta şişerek ya da vücutta uzun süre kalarak kişiyi uzun süre tok tutabilecek müsilajlı ve lifli yapıda bitkisel ürünler bu konuda yararlı olmaktadır. Bu ürünler arasında konjak mannanı, maya beta-glukanı, çemen vb. ürünler yer almaktadır. Müsilaj ve lifler bakımından zengin olan keten tohumu gerek şişmanlık ile mücadelede ve gerekse yüksek kolesterol gibi sağlık sorunlarına karşı son 15 yılda popülarite kazanan bitkilerden biridir. İçerisinde bulunan alfa linolenik asit ve lignanların kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde yararlı olabildiği bildirilmektedir. Keten tohumunun kabuğunda bulunan karışık yapıdaki müsilajların (nötral özellikte arabinoksilanlar ve asidik özellikte ramnoz taşıyan polisakaritler) yoğun viskoz kıvamda olması nedeniyle sindirim sisteminde uzun süre kaldığı ve dolayısıyla sık acıkma hissini önlediği bildirilmektedir.
Yapılan bir bilimsel çalışmada keten tohumu ilave edilmiş ekmeklerin genç sağlıklı erkek gönüllülerde yemek sonrası doygunluğu artırdığı ve gırelin hormonu seviyesini düşürdüğü gözlenmiştir.
Bilmem gırelin hormonu ile tanıştınız mı? Bu hormon sindirim sisteminde midede (fundus kısmı) ve pankreasta (epsilon hücreleri) salgılanan ve iştahı artıran bir hormon. Yemeklerden önce miktarı artıyor, yemeklerden sonra azalıyor. Sanırım çoğunuza bu hormon pek bir sevimsiz geldi! Gırelin hormonun karşıtı ise adipoz dokudan salgılanan leptin hormonu. Yeterli seviyeye ulaştığında doyma sinyalini gönderiyor. Bu hormon da çoğunuza sevimli gelmiştir! Şişman kişilerde leptin hormonu seviyesinin düşük, gırelin hormonu seviyesinin ise yüksek olduğu tespit edilmiş. Aksine zayıf kişilerde gırelin hormonu düşük miktardadır. Ancak gırelini hemen düşman olarak görmeyin. Çünkü deneysel çalışmalar gırelinin hafıza ve öğrenmeyi artırdığı ortaya koymaktadır. Yani vücutta iyi ya da kötü tanımı yapmak pek doğru değil, ancak hepsinin dengede olması durumunda insan sağlıklı olabiliyor.
Yeni yayımlanan bilimsel kurgulu bir çalışmada sağlıklı genç gönüllüler iki gruba ayrılarak (25 ve 20 kişilik gruplar) kontrol grubuna 300 mililitre böğürtlen aromalı şekeli içecek, deney grubuna ise aynı içecek içerisine keten tohumu özütü (ikibuçuk gram) verilmiş. Bu içeceğin verilmesinden iki saat sonra yiyebildiği kadar Bolonez soslu makarna verilmiş ve grupların yiyebildiği makarna miktarı hesaplanmış. Aynı deney daha sonra keten tohumu içeceği yerine keten tohumu lifi taşıyan tablet kullanılarak yapılmış. Sonuç olarak keten tohumu içeceği ya da tabletinin aynı derecede iştahı baskıladığı ve kontrol grubuna göre birbuçuk-iki saat süre ile kişileri tok tuttuğu tespit edilmiş.
Bu arada bir hususu hatırlatmakta yarar görüyorum. Keten tohumu kullandığınızda bol sıvı almanız gerekiyor.