2006 haziran ayında yayınlanan “Etiket Tebliği” ne bağlı olarak ortaya çıkan bazı sorunlardan bahsetmiştik. Bu tebliğde yer alan ve en çok dikkati çeken madde ise, bitkisel sterol ve stanollerin kolesterolü düşürücü etkilerinin etiket üzerinde yer alması ve daha önemlisi reklamının yapılması idi. Tebliğ sonrasında bilhassa görsel basında yer alan yoğun reklamlarda “kolesterolü yüzde onbeş oranında düşürdüğü” şeklindeki slogana gelen tepkiler nedeniyle yine yasaklama geldi ve ilgili firmalara yüklüce bir ceza da kesildi. Daha sonra iki farklı formatta reklam kampanyaları izledik. Burada yanlış olan durum, bu kadar kesin bir ifade ilaçlar için bile kullanılamazken, gıdalar için kullanılması ne derecede doğru? Kaldı ki, kolesterolü düşüren bir ilacın görsel veya yazılı basında reklamının yapılmasına izin verilmezken, yoğurt veya margarin içerisine katılması durumunda izin verilmesi ne kadar mantıklı! O halde, kolesterol düşürücü ilaçlar (statinler gibi) yoğurt içinde satışa sunulursa televizyon reklamı yapılmasına izin verilecek mi? Eğer anahtar kelime “doğal kaynaklı olması“ ise, statinler de doğal bileşiklerden türevlendirilmiş (red yeast rice). Diğer bir önemli husus ise, şu an bu ürünlerin iddialı sloganlar ile reklamının yapılmasına izin verilmese de, kampanyanın sürdüğü dönemlerde bu ürünlere olan yoğun talep patlaması! Sanırım her türlü maddi cezayı seve seve ödemeye razıdırlar. Ancak sağlık “YAP BOZ” oynanamayacak kadar ciddi bir kavramdır.
Resmi gazetede yayınlanan kararnamede bazı ilave uyarılar da yer alıyor; “Gıdanın kolesterol seviyesini düşürmek isteyen kişiler için üretildiğinin belirtilmesi” ve “Kolesterol düşürücü ilaç kullanan hastaların tüketim için doktora başvurmalarının önerilmesi”; yani her isteyenin bu ürünlerden alıp kullanmaması gerekiyor. “Hamile, emziren anneler ve 5 yaşın altındaki çocuklar için uygun olmayabileceği” ifadesine yer verilmesi isteniyor. Günlük kullanım miktarının da 3g’ı geçmemesi öneriliyor. Peki bu ifadeler reklamlarda yer alıyor mu? Bence şimdiki reklamlardaki strateji de bu uyarılar ile ters düşüyor. Çünkü bazı ünlü kişiler reklamlarda kalp sağlığını korumak için bu ürünü kullandığını ifade ediyor. Halbuki tebliğe göre “sadece kolesterol seviyesi yüksek veya riskli olanların” kullanabileceği belirtilmiş.
Bitkisel sterol ve stanoller kolesterolün düşürülmesinde etkili olabilir mi?
Bu şekilde yoğun kampanyalar ile pazarlanan bitkisel sterol ve stanollerin gerçekten etkili olup olmadığını şüphesiz merak ederek, en azından internetten bilgi sağlamaya çalışmışsınızdır. İnternette karşınıza çıkan yüzbinlerce başlık altında ne kadar etkili olduğu vurgulanmasına rağmen, internet bilgilerinin ne derecede güvenilir olabileceği her zaman tartışmalıdır. Ancak güvenilir bilimsel kaynaklarda da etkinliğini ortaya koyan yüzlerce yayın bulunmaktadır.
İşlem görmemiş bitkisel sterollerin çözünme sorunu nedeniyle etkinliği çok zayıf kalmaktadır. Bu nedenle, yağ asitleri ile esterleştirilerek yağlarda çözünür hale dönüştürülmekte ve dolayısıyla margarin, yemeklik yağlar veya mayonez içerisinde çözünerek kullanıma sunulmaktadır. Bu bakımdan Amerikan Ulusal Kolesterol Eğitimi programı çerçevesinde kalp ve damar hastalarında risk faktörlerinin azaltılması amacıyla sterol-taşıyan ürünlerin kullanımı önerilmektedir. Burada bir noktayı doğru anlamakta yarar var; kalp sağlığı için kaşık kaşık margarin yenmesi kesinlikle söz konusu değil, ancak margarin veya katı yağ yağ kullanılması gereken durumlarda bitkisel sterol ve stanol taşıyan ürünlerin kullanımının tercih edilmesidir. Çünkü neticede fazla yağ kullanımının her yaş grubu için önemli riskleri söz konusudur; en azından yüksek kalori değeri. Halbuki reklamlardan bu şekilde bir anlam çıkmıyor! Ekmeğe sürüp sürüp yenecek gibi bir ifade kullanılmış.
Diğer taraftan, esterleşmeyen bitki sterolleri lesitin ile kompleks toz halinde (soya stanol-lesitin tozu) su ile karışır hale dönüştürülebilmekte ve bu suretle yağlı ortama gerek kalmadan etkinlik kazandırılabilmekte ve meşrubat, yoğurt veya puding içerisine karıştırılarak da kullanılabilmektedir. Stanol/lesitin kompleksinin kuru halde biyoaktif tablet halinde kullanılabilmesi de mümkündür.
Yapılan çalışmalar, ince bağırsaklardan kolesterolün emilimini azaltarak serum total kolesterol ve LDL kolesterol seviyelerini düşürdüğü, buna karşılık trigliserit ve HDL kolestrol üzerinde etkisiz kaldığını ortaya koymaktadır. 625 mg stanol ile kolesterol emilimi %32-38 civarında azaltılabilmektedir. Bir ay süre ile günde 2-3 g fitosterol/stanol kullanılması ile LDL-C seviyesinde %10-13 azalma sağlanabilmektedir Ancak kullanılan miktarın 2-3 g’ın üzerine çıkması ile daha yüksek bir etkinlik gözlenememiştir. Şüphesiz, LDL kolesterol seviyesinde %10 civarında bir düşüşün yüksek kolesterol seviyesine sahip bireylerde yeterli olamayacağı aşikardır. Zaten çalışmalarda da hastaların kolesterol ilaçlarını kullanmaya devam etmeleri, ilaç tedavisine destek olmak üzere bu ürünlerin kullanılması vurgulanmaktadır. Diğer taraftan, etkinliğin yaşa bağlı olarak arttığı, sterollerin diyet ile birlikte uygulanmasının daha başarılı sonuçlar sağladığı bildirilmektedir.
Sağlık için riski var mı?
Peki bitkisel sterol/stanollerin kullanımı ile herhangi bir sağlık riski söz konusu mu? Bazı bilimsel yayınlarda, bu ürünlerin kullanımı ile yağda çözünen ve antioksidan etkili tokoferol (E vitamini) ve karotenoit (A vitamini prekürsörü) gibi vitaminlerin serum seviyelerinde belirgin azalma gözlendiği yer almaktadır. Ancak bu sonuç tam olarak kesinlik kazanmamıştır.