Geçen hafta, insan beslenmesi ve sağlığında kullanılan mikroalglerden biri olan Spirulina’dan bahsetmiştik. En az onun kadar popüler olan bir başka tatlısu mikroalgi ise “Chlorella” (C. vulgaris, C. pyrenoidosa). Bu yeşil tek hücreli algler balıkların başlıca besinlerini oluşturuyor (fitoplantonlar). Protein bakımından zengin. Ayrıca klorofil, çeşitli karotenoitler (astaksantin, kantaksantin, flavoksantin, loraksantin ve violaksantin) ve ksantofil (ekinenon) taşıyor. Piyasadaki klorella ürünlerin bağışıklık sistemini desteklediği, kanserlerin yayılmasını önlediği, yüksek tansiyon hastalarında tansiyonu düşürdüğü, fibromiyalji ve ülseratif kolitlerde tedaviye yardımcı olduğu ileri sürülmektedir. Ürünün bilhassa Japonya ve Amerika Birleşik Devletlerinde popüler olmasına karşılık yararı konusunda bilgiler daha çok deneysel (deney hayvanları) bulgulara dayanıyor. Az da olsa insanlar üzerinde yürütülen bazı çalışmalardan bahsetmek istiyorum.
Klorella Fibromiyalji hastalarında etkili mi?
Fibromiyalji, “yumuşak doku romatizması” olarak da adlandırılan, özellikle sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda belirgin ve yaygın kas-eklem ağrısı, yorgunluk, sabah tutukluğu gibi şikayetler ile seyreden süreğen bir kas iskelet sistemi hastalığı. Her yaşta bilhassa 30-60 yaşlar arasında görülebilirir ve kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Fibromiyalji için kesin olarak etkili olabilecek bir tedavi şekli bilinmiyor. Çeşitli ilaçlar (ağrı ve iltihap gidericiler, depresyon ilaçları, vb.), hafif egzersizler, fizik tedavi uygulamalarının yanı sıra yoga gibi meditasyon yöntemleri öneriliyor. Bu hastalar için önerilen beslenme programlarında vitamin ve mineral içeriğine önem veriliyor. Bu bakımdan klorella fibromiyalji hastaları için ideal bir besin gibi görülüyor. Klorella preparatlarının insanlarda orta derecede fibromiyalji sendromu vakalarında etkinliğini tespit etmek üzere yürütülen bir çalışmada iki ticari preparatı; günde 10 gram klorella tablet ya da 100 ml sıvı Chlorella iki ay süre ile 20 fibromiyalji hastasına uygulanmış. Süre sonunda yapılan değerlendirmelerde hastaların yüzde 39’u şikayetlerinin azaldığını bildirirken, yüzde 33’ü herhangi bir değişiklik hissetmediklerini, yüzde 28’i ise şikayetlerinde artış olduğunu ifade etmiş. Bu çalışmanın sonuçları büyük ölçüde kullanan kişilerin beyan ettikleri bilgilere dayanması nedeniyle bilimsel olarak güvenilirliği az. Dolayısıyla daha ayrıntılı ve bilimsel parametrelere uygun olarak deneylerin tekrarlanması gerekmektedir.
Klorella ve bağışıklık sistemi
Klorella’nın bağışıklık sistemi üzerinde etkisini değerlendirmek üzere yürütülen bir çalışmada bilimsel kriterlere (randomize, çift-körlü, plasebo kontrollü) uygun olarak 50 yaş üzerinde sağlıklı 124 kişi üzerinde yürütülmüş. Bağışıklık sistemi üzerinde etkinliği tespit etmek amacıyla farklı bir deney planı uygulanmış. Klorella tabletler 28 gün boyunca uygulanırken (günde 200 veya 400 mg), 21.nci gün gönüllülere grip aşısı yapılmış. Süre sonunda gönüllülerin kanında grip etkenine karşı gelişen koruyucu maddelerin (antikor) miktarında artış olup olmadığı incelenmiş. Deney sonucunda klorella’nın belirgin bir antikor artışı sağlayamadığı tespit edilmiş. Şüphesiz bu çalışma sonuçlarının klorella’nın bağışıklık sistemi üzerinde etkili olmadığı şeklinde yorumlanması hatalı olacaktır. Çünkü bağışıklık sistemi üzerinde etki farklı mekanizmalara dayanmaktadır. Dolayısıyla bu konuda daha ayrıntılı çalışmalara gerek duyulmaktadır.
Klorella ve yüksek tansiyon
Bilimsel kriterlere uygun olarak 24 hafif ve orta derecede yüksek tansiyon hastalarında yürütülen 2 ay süreli bir çalışmada bazı hastalarda kan basıncını düşürdüğü, bazılarında ise daha kararlı hale dönüştürdüğü bildiriliyor.
Piyasada 200-500 mg’lık kapsül, tablet, toz formülasyonları pazarlanıyor. Fazla miktarda alındığında herhangi bir risk bilinmemektedir. Ancak K vitamini bakımından zengin olması nedeniyle kan sulandırıcı ya da pıhtılaşmayı engelleyen ilaç (coumadin) kullananlarda pıhtılaşma zamanını uzatabilir. Dolayısıyla bu kişilerin burun kanaması veya ciltte sık sık morarmalar oluşması durumunda dikkatli olması, klorella kullanımını kesmesi gerekir. Diğer taraftan, deney hayvanlarında kanser tedavisinde kullanılan 5-flurourasil’in bazı yan etkilerini hafifletebileceği yönünde tespit edilen bulguların insanlarda ne derecede uygulanabileceği bilinmemektedir.