Bir okuyucumun isteği üzerine çikolata kisti ile ilgili yaptığım incelemenin sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Halk arasında “çikolata kisti” olarak da adlandırılan endometriyozun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Endometriyoz tedavisinde uygulanan ilaç tedavilerinde genellikle yumurtlamayı ve adet görmeyi uzun süreli baskılamak amaçlanmakta veya cerrahi müdahale yapılmaktadır. Ancak bu uygulamaların sınırlı başarısı ve yan etkileri nedeniyle yeni tedavi yaklaşımları arayışı sürmektedir. Şüphesiz bu alternatif tedavi arayışları içerisinde insanların ilk olarak aklına bitkisel veya diğer doğal tedaviler gelmektedir. Öncelikle doğrudan endometriyoz üzerinde etkili olabilecek, kısa sürede etkin bir tedavi sağlayacak bir doğal ürün henüz bilinmiyor. Daha doğrusu bilimsel literatüre girmiş bu şekilde bir bilgi bulunmuyor. Bitkisel ilaçların kullanımı da, diğer genel tedavi yaklaşımlarında olduğu gibi, bazı belirti ve şikayetlerin giderilmesi ve hafifletilmesine dayanıyor. Bu uygulamalar arasında, hasarlı kısımda dolaşımı artırıcı ve dokuların onarımını sağlayacak karışımlar, bitkisel östrojenler ve diğer hormon-dengeleyici bitkiler, östrojenin yıkımını desteklemek için karaciğer işlevlerini destekleyen ürünlerden yararlanılabileceği bildiriliyor. Ayrıca bağışıklık sistemini desteklemesi de hasarlı kısmın onarımı bakımından yararlı olabilmektedir. Bu konudaki bazı mevcut tedavi yaklaşımlarını sizlere aktarmadan önce bir hususu önemle belirtmek istiyorum. Benim yazılarımı eskiden beri takip edenler iyi bilirler; fitoterapi amacıyla aktar veya baharatçı dükkanlarından satın alınan kalitesi ve güvenilirliği belirsiz ürünler ile tedavi olunmaz, ancak hasta olunur. Tedavi için en uygun tercih ilaç şekli (tablet, şurup, kapsül gibi) haline dönüştürülerek öncelikle Sağlık Bakanlığından izin almış ürünlerin kullanılmasıdır. Diğer bir önerim ise, kendi kendine veya ehil olmayan kişilerin bilinçsiz uygulamalarının yol açabileceği zararın risklerini göz önüne alarak bir uzman hekimin görüş ve kontrolü altında bu tedavilerin uygulanmasıdır. Diyeceksiniz ki “hekimler bu konuya olumlu yaklaşmıyor, uygulamak istemiyor!”. Ben akılcı önerileri uygulayacak idealist hekimlerin bulunduğuna ve akılcı uygulamalar ile başarılı sonuçlar alınabileceğine inanıyorum.
Öncelikli tedavi yaklaşımı
Ortamda östrojen miktarındaki aşırılığın endometriyozun başlıca etkenlerinden biri olarak kabul edilmesi nedeniyle, ilaç tedavisinde olduğu gibi, kullanılacak bitkisel ürünlerin seçiminde de bu tip etki ön plana çıkmaktadır. Bu amaçla “hayıt meyvalarının” (Vitex agnus-castus) hormonu dengelemek amacıyla yararlı olabileceği düşünülerek hazırlanan karışımlarda yer almaktadır. Eczanelerde bu bitkiden hazırlanan Agnucaston Sağlık Bakanlığı tarafından izin verilen bir ilaç olup prolaktin seviyesini azaltıcı edici özelliği nedeniyle premestrüel sendromda da yararlanılmaktadır. bazı durumlarda mümkün olabilecek yüksek dozlarının dikkatle uygulanması gerekebiliyor. Ayrıca fitoöstrojenler, soya izoflavonları ve “black cohosh” (Türkiye’de yetişmediğinden Türkçesi bulunmamaktadır, ancak bazı uydurma isimlere rastlanmaktadır) önerilebilecek tedavi yaklaşımları arasında kabul edilebilir. Bu iki öneri için de Sağlık Bakanlığından izin almış formülasyonlar bulunmaktadır. Tabi “fitoöstrojen” adı sizi yanıltmasın, bu ürünler vücutta östrojen bulunduğunda “antiöstrojenik”, östrojenin bulunmadığı menopoz döneminde ise “östrojenik” etki göstermektedir. Bu sonuçlar bilimsel olarak da ortaya konulmuştur. Yani vücutta östrojen bulunması durumunda östrojen reseptörlerini kapatarak salgılanan östrojenin açıkta kalmasını ve yıkımını sağlayarak yararlı olabilmektedir. Östrojenin vücuttan uzaklaştırılmasında karaciğerin fonksiyonlarının desteklenmesi yararlı olacaktır; bu amaçla “Milk Thistle” (Meryemana dikeni) veya onun etkili bileşenleri “silimarin” veya “enginar-Cynara” formülasyonları kullanılabilir.
Sancı ve kanamaya karşı ne yapabilirim?
Bu temel tedavi yaklaşımlarının haricinde kanama, iltihap, adale krampları ve ağrı gibi şikayetlerin hafifletilmesine yönelik destekleyici uygulamalar önerilmektedir. Bu amaçla yararlanılan bitkisel formülasyonlar arasında prostaglandinin endometriyozis oluşumundaki rolü nedeniyle “Evening primrose oil” kullanımının da yararlı olabileceği vurgulanıyor. Yine “zencefil” iltihap ve ağrıyı giderici olarak etkili olabilmekte. Önemli şikayetlerden bir olan kramp ve ağrının hafifletilmesinde; “cramp bark” (Viburnum opulus), “Dong quai” (bir Çin bitkisi) önerilebilir. “Ahududu yaprağı” (raspberry) ve “atkuyruğu” da kanamanın azaltılmasında yararlı olabilmektedir. Bu bitkilerden “cramp bark” olarak adlandırılan bitki ülkemizde “gilaburu” olarak meyvaları halk arasında bilhassa Kayseri’de çok popüler. Meyvalarından hazırlanan turşu veya meyva suyu taş düşürücü ve eritici olarak yaygın ve etkin kullanıma sahip. Ancak burada dikkat, “cramp bark” olarak önerilen ve adet sancılarında etkin olan kısım meyvaları değil gövde ve kök kabukları. Kabukların bitki yaprak döktükten sonra toplanması gerekiyor. Bu nedenle, güvenilir bir firmanın kabuklardan hazırlanmış ürününün tercih edilmesi daha doğru olacak.
Bağışıklık sistemini desteklenmesi ve hafif etkili rahatlatıcı çaylar da yararlı olabilir
Tedavi önerileri arasında bağışıklık sisteminin desteklemesi ve rahimiçi dokusunun onarımını amacıyla Ekinezya kullanılması da yer alıyor. Hastanın abdominal sancı gibi şikayetlerinin giderilmesinde güvenilir bir yerden (veya marka) sağlayacağı gerçek Papatya (Matricaria recutita) ve yarpuz (Achillea millefolium) çayı yardımcı olacaktır. Papatya aynı zamanda hafif bir iltihap giderici ve yatıştırıcı etkiye sahiptir. Papatya ile gerçek melisa (Melissa officinalis) çayının birlikte kullanılması aynı zamanda hastanın psikolojik olarak da rahatlamasını sağlar.
Sonuç olarak, endometriyoz tedavisinde bitkisel ilaçlardan da “kısa sürede” bir mucize beklememek yerinde olacaktır. Ancak akılcı bir şekilde seçilen bazı bitkisel ilaçların yeterli dozda ve bir kaç ay süre ile kullanılması ile olumlu sonuçlar sağlanabildiği bildirilmekte. Ayrıca uygulanan diyet (çay, kahve ve kola gibi kafeinli içeceklerin kullanımının kesilmesi öneriliyor), masaj ve hatta akupunktürün (kulaktan) tedaviye bilhassa sancı ve krampların giderilmesinde yardımcı olabileceği öneriler arasında yer alıyor.