Kuşburnu meyvelerinin en çok dikkati çeken kullanım alanlarından biri diz ve kalça osteoartriti üzerindeki olumlu etkileri. Avrupa’da piyasada artrit şikayetlerini hafifletmek amacıyla içerisinde toz edilmiş kuşburnu meyveleri taşıyan kapsül formülasyonu pazarlanıyor. Neden kuşburnu meyvesinden hazırlanan çay kullanılmıyor da, doğrudan toz edilmiş meyve veriliyor?
Deney hayvanları üzerinde yürüttüğümüz ve 2007’de yayınladığımız bir çalışmamızın sonuçları yukarıdaki uygulamayı destekliyor. Kuşburnu meyvelerinden hazırladığımız alkollü ve sulu özütlerin deney hayvanlarında oluşturulan çeşitli iltihap ve ağrı modelleri üzerindeki etkisini araştırdığımızda, meyvelerin alkollü özütünün sulu özütüne oranla çok daha etkili olduğunu tespit ettik. Nitekim başka araştırıcılar tarafından yürütülen ve yine 2007’de yayınlanan başka bir çalışmanın sonuçları da bizim bulgularımızı destekliyor. Bu son çalışmada, kuşburnu meyvelerinin yağda çözünen (lipofilik) bileşenlerinin farklı nedenlere bağlı (siklooksijenaz-1 ve -2, lipoksijenaz) iltihaplar üzerinde etkili olduğu görülmüş. Dolayısıyla, kuşburnunun suda çözünmeyen bileşenleri iltihap giderici ve ağrı kesici etkili olduğundan çay halinde kullanıldığında beklenen yararı göstermesi beklenemez.
Hastalar üzerinde yürütülen mevcut klinik çalışmaların sonuçları da deneysel bulguları destekliyor. Son dört yıl içerisinde yapılan ve toplam 513 hasta üzerinde yürütülen beş klinik çalışmada, günde 5-10 gram kuşburnu meyvesi taşıyan ilaçlar verilmiş. Bir ay süre ile uygulanması ile spastik kolon (IBS) üzerinde yüzde 54, 3-6 aylık uygulama ile osteoartrit ve romatizma üzerinde yüzde 70 ile 85 arasında etkili bulunmuş. Yeni bir çalışmada ise, 12 ay uygulanması ile “bel ağrısı” şikayetlerinde yüzde 62 iyileşme sağlamış. Çok yeni yayınlanan 2008 tarihli bir meta analiz çalışmasında, bilimsel kriterlere uygun 3 klinik çalışmanın sonuçları değerlendirmeye alınmış. 287 Hastayı kapsayan bu çalışmalarda kuşburnu meyvesi verilen 145 hastada şikayetlerin azaldığı, ağrı kesici ilaca olan gereksinimin düştüğü, boş ilaç (plasebo) verilen 142 hastada ise herhangi bir gelişme sağlanamadığı gçzlenmiş. Şüphesiz klinik çalışma sayısının ve kalitesinin artırılması, uygulama süresinin uzatılması daha net yorumda bulunmak için yararlı olacaktır.
Bu çalışmalarda dikkati çeken önemli bir nokta, hastalar tarafından kuşburnu kullanılışına bağlı olarak ciddi bir yan etki bildirilmemesi. Başlıca yan etkiler olarak hafif mide-bağırsak şikayetleri ve hassas kişilerde allerji. Artrit gibi hastalıklarda şikayetleri hafifletmek amacıyla verilen iltihap giderici ilaçlarda ciddi yan etkiler söz konusu olduğundan artrit şikayetleri için yararlı olabilecek böylesine güvenilir bir ilaç bence çok olumlu. Spastik kolon hastalarında kullanılırken içilen su miktarına dikkat edilmesi gerekiyor. Eğer kabızlık varsa, bitki liflerinin suyu tutması nedeniyle dışkı hacmi artarak müshil etki gösterirken, ishal şikayeti olan spastik kolon hastalarında ise –tam tersi- ilacın az miktar su ile alınması öneriliyor. Kişilerin kullandığı başka ilaçlar ile etkileşme riskini azaltmak için, kullanılan ilaç ile kuşburnu meyvesinin içilmesi arasında 2 saatlik bir süre bırakılması yararlı olabilir.