
İşlenmiş bitkiler nerede saklanıyor?
Bitkilerin kurutuluktan sonra satışa sunulana kadar depolandıkları yerler de çok önemli. Bitkilerin yetiştirilmesi ve işlenmesini ne kadar titizlikle yapılırsa yapılsın, eğer depolanmasında uygun koşullar sağlanamazsa tüm emekler boşa gidebilir. Depolama yapılan alanda yüksek nem bulunması durumunda, daha önce bahsettiğimiz zararlı bakteri ve mantarlar kolaylıkla üreyerek ürünün hem görüntüsünü bozar, hem de ürünün içerisindeki etkili maddelerin kimyasal değişime ve bozunmaya uğramasına yol açabilir. Dolayısıyla bu ürnü kullanan kişilerde sağlık riski yaratabilir veya ürün etkisiz hale dönüşebilir. Ayrıca, saklanan alanlarda fare ve haşereler ile mücadele edilmemesi durumunda ürünün kullanılması riskli hale dönüşebilir.
Kaç yıldır bekliyor?
Markete gittiğinizde satın alacağınız gıdanın son kullanma tarihine bakarsınız, yakın ise, acaba arkadakiler daha mı taze diye bakarsınız. Peki aktar veya herbalistten aldığınız ürün ne kadar taze? Bu gibi yerlerden satın alınan ürünlerde diğer önemli bir sorun ise “Kaç yıllık” olduğu. Bitkilerin içerisindeki bileşenler de zaman içerisinde, bilhassa saklama koşulları ve kimyasal yapı özeliklerine göre, bozularak etkisiz hale dönebilmektedir. Sorun paketlenmiş ürünlerde de çözülememekte, ambalajın üzerine üretici tarafından çoğu kez tahmini bir tarih yazılarak, bir güvenilirlik imajı verilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu ürünlerde hiç bir analiz yapılmadığından gerçekten içeriğinin bozunup bozunmadığı anlaşılamamaktadır. Mesela Fakültemizde öğrenci eğitiminde kullanmak üzere tanınmış bir aktardan satın aldığımız bir bitkinin yaptığımız analizinde içerisinde etken maddedenin kalmadığını hayretle tespit ettik.
Katıştırma var mı?
Katıştırma, tağşiş, bir ürünün içerisine daha ucuz veya değersiz benzer bir materyal ilave edilerek maliyetinin düşürülmesi ve dolayısıyla kazancın artırılmasıdır. Mesela, kırmızı biber içerisine kiremit tozu filan eklendiğini duymuşsunuzdur. Yine eğitim için aktardan satın aldığımız “kekik yağı” içerisinde etken madde (total fenol) analizi yaptığımızda, on misli katıştırılmış olduğunu gördük; kekik gibi kokuyor ama etken madde oranı çok düşük. Genellikle uçucu yağları (kekik, nane, lavanta gibi) alkol ile, badem yağı gibi kıymetli sabit yağları ise ucuz yemeklik yağlar (ayçiçeği gibi) ile katıştırıyorlar. Tabi aynı katıştırma kıymetli bitkiler için de söz konusu. Mesela, Ginseng. Gerçek Ginseng Panax ginseng bitkisinin kökleridir ve yetiştirilmesi çok zahmetli olduğundan pahalıdır. Ama piyasada gerçek Ginsengin etkilerine sahip olmayan benzer bitkilerin kökleri “Ginseng” adı altında satılmaktadır. Bu durumda da Gerçek Ginsengin bahsedilen etkilerini görmek mümkün olamıyor şüphesiz. Peki, “doğru ve kaliteli bitkiyi satın alabilmek için ne yapmak gerekir?” diye sorarsanız, ne yalan söyleyim “Ben de bilemiyorum!”. Belki “iyi bir marka”, veya “satın alınan yerin sorumluluk anlayışı” gibi devekuşu taktikleri nispeten yararlı olabilir, kimbilir?
Bitkisel İlaç haline dönüştürülmüş ürünler için dikkat edilmesi gereken hususlar
Aktar veya baharatçılardan satın alacağınız ürünlerde dikkat edilmesi gereken hususları inceledikten sonra, çay, tablet, şurup, damla, merhem gibi hazır ilaç formları halinde pazarlanan bitkisel ürünleri satın alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bazı ipuçları verelim.
Satın aldığınız ürün satış iznini nereden almış?
Piyasada tedavi amacıyla pazarlanan bitkisel ürünler satış izinlerini ya Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünden, ya da Tarım Bakanlığından almaktadır. Bunlaın dışında bir de hiç bir yerden izin almadan piyasaya sürülen ve kaçak olarak pazarlananlar da bulunmaktadır. Bu tip hazırlanmış formülleri satın alırken “kendinize veya hastanıza verdiğiniz değer” ön plana çıkmakta, sanırım. Eğer “Rus ruleti oynamayı” seviyorsanız, herhangi bir izin almadan kaçak olarak pazarlanan ürünleri alıp kullanmanızda bir sorun yok. Gazete manşetlerinde yer alan “sahte ilaç” skandalı yazılarını okuduktan sonra hala bu tip ilaçları “internetten satın alabiliyorsanız” çok cesur olduğunuzu söyleyebilirim. Tarım Bakanlığından herhangi bir kalite analizi ve denetimi yapılmadan “Gıda Desteği” adı altında izin alarak satışa sunulan ürünlerde de riskler hiç de az değil. Bu durumda, “üretici firma güvenilirliği” gibi göreceli bir değerlendirme uygulanalabilir. Yani üretici firma size ne kadar güven veriyor? Ona göre satın alıp almamaya karar verebilirsiniz. Ancak dış ambalajın çekiciliği ne derecede doğru bir değerlendirme sağlayabilir? Sadece giyimine bakıp bir insanın niteliklerini doğru bir şekilde değerlendirebilir misiniz? Bu nedenle, bitkisel ilaç şekilleri arasında en güvenilir olanlar, Sağlık Bakanlığı tarafından izin verilenlerdir. Bu kurum tarafından yapılan değerlendirmelerde bilimsel veriler gözönüne alınmakta ve ürünlerin kaliteleri çeşitli analizler ortaya konulmaktadır. Ürünün satışa sunulduğu süre içerisinde etkinliğini koruyup korumadığını gösteren raf ömrünü belirleyen analizler (stabilite testleri) sadece Sağlık Bakanlığı tarafından değerlendirilen ürünlerde söz konusudur. Halâ “Rus ruleti oynamayı seviyorum” diyorsanız, tercih ve para sizin!