Bitkilerin, yediğimiz içtiğimiz besinlerin insan sağlığı üzerindeki yararlarına ilişkin haberlerin dikkati çektiği, yazılı basında en çok okunan haberlerin başında geldiği biliniyor. Aslında, belki de insanlar bu tip haberleri gerçek hayatın karamsar haberlerinin içerisinde bir vaha gibi görünüyor. Hele, bu haberler bir de bilimsel bazı araştırmaların sonuçlarına dayandırılıyorsa, o zaman çok daha değerli oluyor. Televizyon, dergi ve gazetelerde, bu konuda uzman olduğu bildirilen kişilerin beyanlarını izliyoruz. Peki, bu bilgilerin ne kadarı doğru?
Giderek artan sayıda bilimsel araştırmalar bitkilerin bazı önemli hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde yararlı olabileceğini ortaya koyuyor. Ancak bilimsel dergilerde yayımlanan bu araştırma sonuçlarının insan sağlığı ile ne derecede ilişkilendirilebileceği, insanlara uygulandığında ne kadar başarılı olabileceği ayrı bir tartışma konusu. Daha önceki yazılarımda da birkaç defa açıklamaya çalıştığım gibi bitki bileşenlerinin vücutta önemli değişikliklere uğraması nedeniyle (ön-ilaç) deneysel olarak (in vitro) elde edilen araştırma sonuçlarına dayandırılarak insanlar üzerinde etkili olabileceğini ummak doğru bir yaklaşım olamaz.
Muzu kabuğu ile tüketebilir misiniz?
Ulusal gazetelerin internet sayfalarında yer alan sağlık haberleri arşivini izliyor musunuz? Gerçekten traji-komik bilgiler çöplüğü şeklinde. Bir beslenme uzmanının önerileri değme komedyenlere şapka çıkartacak cinsten. Uzmanımız, “Meyve ve sebzeleri kabukları ile birlikte tüketin” diyor. Mesela, muzun kabuğunda lutein varmış ve kabuğunu tüketirseniz gözleriniz kuvvetlenirmiş. Lutein, karotenoit grubu antioksidan bir madde ve göz dokusunda biriktiği şeklindeki bazı ön-bulgular nedeniyle göz preparatlarında yer alır. Ancak muzu çok seven maymunlar bile kabuğunu soyarak yerken, biz neden kabuğu ile yiyelim! Kabuğundaki sert lifleri, çiğneyip yutmak ve sindirmek pek kolay olmasa gerek, bu nedenle 10 dakika kabukları kaynatıp suyunun içilmesini öneriyor. Lutein kimyasal olarak ısıya dayanıksız bir madde. Eğer gözlerinizin desteğe ihtiyacı varsa lutein bakımından zengin “Trabzon hurması” olarak bilinen (Diospyros kaki) meyveleri yemenizi öneririm. Bizim yaptığımız bir çalışmada incelediğimiz meyveler arasında en yüksek antioksidan etkiyi gösterdi. Şimdi tam zaman, lezzetli olgun meyveleri marketlerde satılıyor. Ancak Trabzon hurması meyvelerini koyu sarı kabuğu ile yemenizi öneririm. Lutein miktarı, meyvenin iç kısmına göre 4-5 defa daha yüksek.
Ananasın dışındaki sert çekirdekli kısmı meyvesinden iki kat fazla bromelin enzimi içerirmiş. Ezip çorbalara güveçlere koyun diyor. Bu arada bromelinin bir protein olduğunu ve kaynatıldığında etkisinin kaybolacağını belirtmek isterim. Kişinin meyve diye nitelendirdiği kısım ise zaten meyvesi değil, etlenmiş eksen. Aynı yazıda yer alan önerilerde; kiwi meyvesinin tüylü kabuğu; sarmısağı dışındaki sert zarı ile; portakalı kabukları ile yenilmesi öneriliyor.
Sonuç olarak, sağlıkla ilgili herhangi bir eğitimi bulunmayan (mühendisler, avukat, hafız, vd. ) kişilerin sağlık önerilerinin yanlışlığından yakınırken; sağlıkla ilgili bir meslek sahibi olmanın da (hekim, diyetisyen, eczacı, fizyoterapist, vd.), sağlık araştırmalarını okuyup doğru anlayabilmek için yeterli bir nitelik olmadığı görülüyor. Bitkilerle ilgili deneysel ya da klinik bulguların doğru yorumlanabilmesi için insan fizyolojisi, patoloji (hastalıklar bilimi), fitokimya (bitki kimyası) ve farmakoloji (ilaç bilgisi) gibi konularda bilgi ve daha önemlisi deneyim sahibi olmak gerekiyor.
"Günlük sağlık haberleri ve benzer konularla ilgilenenler için www.saglikiletisimplatformu.com'u ziyaret etmekte fayda var. Bu platform, çeşitli sağlık konularıyla ilgili makaleler, uzman görüşleri ve güncel bilgilere erişim sağlıyor. Ayrıca, 'Muzu kabuğu ile yiyebilir misiniz?' gibi özel sağlık sorularınızı da burada bulabilirsiniz. Ancak, daha detaylı bir inceleme ve kişisel sağlık durumunuzla ilgili öneriler almak isterseniz, online danışmanlık hizmetleri sunan www.onlinemuayenehane.com'u da ziyaret etmenizi tavsiye ederim."