Omega-3, -6, ve -9 yağ asitleri, son yılların en popüler konularından biri. Günlük beslenme alışkanlıkları içerisinde yeterli seviyede Omega-3 yağ asitleri yer almayan kişilerde kalp-damar hastalıkları gelişimi, özellikle kalp krizine bağlı ölüm riskinin önemli ölçüde arttığı bilimsel olarak da ortaya konulmuş. Omega-3 yağ asitleri (eikozapentaenoik asit –EPA- ve dokozahekzaenoik asit-DHA-) vücutta alfa linoleik asitten sentezlenmesine karşılık, bu dönüşümün çok düşük bir oranda (yüzde 2-10) gerçekleştiği bilinmektedir. Bu bakımdan EPA ve DHA için başlıca kaynaklar aldığımız gıdalar, bilhassa balık. Sanırım buraya kadar olan temel bilgileri herkes iyi biliyor.
Yeni ortaya koyulan bulgular, Omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin Alzheimer hastalarında algılama işlevinin artırılmasında rol oynayabileceğini ortaya koyuyor. Bildiğiniz gibi Alzheimer hastalığı, yaşlanmaya bağlı olarak gelişen hastalıklar arasında önemli bir yer tutuyor. Algılama bozuklukları ile başlayan olgularda, hafif algılama bozuklukluğu vakalarının yüzde sekseninin ilerleyerek Alzheimer hastalığına dönüştüğü bildiriliyor. Bu nedenle, 50 yaş üstü grubu kişilerde bazı önemsiz şeyler unutulduğunda, büyük bir endişeye kapılarak “Acaba Alzheimer hastası mı oluyorum?” sorusu akla geliyor. Tam bir karabasan!
Algılama işlevi bozukluğu ve Alzheimer hastalarının kanında (plazma fosfatidiletanolamin fraksiyonunda) Omega-3 yağ asitleri (EPA ve DHA) seviyelerinin düşük bulunmasından sonra yürütülen çalışmalarda, balık yiyenlerde ya da daha yüksek miktarlarda Omega-3 yağ asitleri, özellikle DHA taşıyan formülasyonları kullananlarda Alzheimer hastalığı riskinin önemli ölçüde düşürülebildiği gözlenmiş. Nitekim son yıllarda yayınlanan bazı çalışmalarda, kişilerde yüksek DHA seviyesinin bunama riskini düşürdüğü, deney hayvanlarında EPA ve DHA verilmesi ile öğrenme kapasitenin artırılabildiği tespit edilmiş. Ancak diğer bazı çalışmaların olumlu sonuçlar vermemesi nedeniyle bu konuda bazı şüpheler ortaya çıkmış.
Tayvan’da yürütülen bilimsel nitelikte (randomize, plasebo kontrollü, çift körlü) 2008 tarihli çok yeni bir klinik çalışmanın sonuçları ise olumlu. 23 hafif veya orta Alzheimer hastası ve 23 hafif algılama sorunu olan gönüllüler, gelişigüzel bir şekilde gruplandırılarak 6 ay süre ile günde 1,8 gram omega-3 yağ asidi ya da boş ilaç olarak da zeytin yağı verilmiş. Süre sonunda uygulanan algılama testlerinde zeytin yağı verilen grupta hastaların değerlendirmelerinde herhangi bir farklılık görülmezken, omega-3 yağ asidi verilen gruptaki hastalarda istatiksel olarak belirgin bir gelişme gözlenmiş. Algılama işlevlerinde gelişme görülen gönüllülerin kan analizlerinde EPA seviyesindeki artış dikkati çekmektedir. Omega-3 yağ asitlerinin hafif algılama bozukluğu vakalarında Alzheimer hastalarına göre daha etkili olduğu gözlenmiş. Çalışmada hasta sayısının düşük olması ve omega-3 yağ asitlerinin tek bir doz seviyesinde uygulanmış olması bu çalışmanın önemli eksikleri kanımca. Yani bu bulgular henüz ön-bulgu niteliğinde ve daha ayrıntılı ve geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç var, şüphesiz. Çalışma süresince herhangi bir yan etki görülmemiş olması da herhangi bir yan etki riskini önemli ölçüde azaltıyor. Oldukça güvenilir olan bu ürünleri kullanmak için ayrıntılı çalışmaların sonuçlarını beklemeye bilmem gerek var mı? Karar sizin.