Haziran 2008’de bu köşede yazdığım iki yazıda Omega-3 yağ asitlerinin bunama ve Alzheimer hastalığının önlenmesinde ve kalp krizi riskinin azaltılmasında önemli rolü bulunduğuna ait bazı bulgulardan bahsederek günlük besinlerle ya da hazır formülasyonlar (balık yağı) ile alınan Omega-3’ün sağlığımız için öneminden bahsetmiştim. Omega-3 yağ asitlerinin yararları ile ilgili yayınlanan yeni bazı çok önemli bulgulardan bahsetmek istiyorum.
Geçen yıl yayınlanan, Omega-3 yağ asitlerinin (balık yağı veya diğerleri) kişisel davranışlar ve psikolojik rahatsızlıklardaki etkisini değerlendiren bir bilimsel çalışmada (meta analiz), 10 bilimsel nitelikte klinik çalışma (çift körlü, kontrollü) seçilerek sonuçları karşılaştırılmış. Toplam 329 hastayı kapsayan bu çalışmaların sonucunda Omega-3 yağ asitlerinin en az 4 hafta süre ile uygulanması ile depresyonlu hastalarda belirgin bir yararı bulunduğu tespit edilmiş. Ancak bazı klinik çalışmaların sonuçlarının bu bulguyu tam olarak desteklememesi ve bilhassa kullanılması gereken ideal miktarın ne olabileceği hususunda bir görüş birliği sağlanamaması nedeniyle daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulduğu vurgulanmış.
Son yapılan bir çalışmada depresyon hastalarında depresyon ilaçlarının Omega-3 ile birlikte uygulanması suretiyle tedavi cevabının belirgin bir şekilde artış gösterdiği gözlenmiş. Yapılan çalışmada sadece depresyon ilacı verilen (serotonin geri-emilim inhibitörleri-fluoksetin) hastalarda depresyon skorunda sadece yüzde 50 azalma sağlanabilirken, depresyon ilacı ile birlikte Omega-3 yağ asidi verilen hastalarda bu azalma yüzde 81 olarak tespit edilmiş. Hatta depresyon ilacına cevap vermeyen bazı vakalarda bile daha iyi bir tedavi cevabı sağlanabilmesi söz konusu olabileceği belirtiliyor. Yine 2008 tarihli bir çalışmada Omega-3 yağ asitlerinin kadınlarda doğum sonrası depresyonlarda beyinde serotonin seviyesinin düşmesini önleyerek etki ettiği bildiriliyor.
Bir başka çalışmada ise, Omega-3 yağ asitlerinden biri olan eikozapentanoik asit (EPA)’in beyin damarlarını genişleterek beyindeki kan akımını artırdığı ve bu etkisine bağlı olarak şizofreni hastalarında yararlı olduğu, Alzheimer hastalarında ise yaşlı hastalarda görülen ajitasyonları azalttığı sonucuna varılmış. Diğer bir önemli bulgu ise “dikkat eksikliği” olan çocuklarda Omega-3 yağ asitlerinin düzenli kullanılmasının yararlı olabileceği bidiriliyor.
2008 yılı içerisinde bilimsel dergilerde Omega-3 yağ asitlerinin psikiyatrik rahatsızlıklar üzerindeki etkileri hakkında yayınlanan bu çalışmalar bence çok önemli. Bilhassa depresyon vakalarında ilaçlarla birlikte kullanılması suretiyle ilacın etkinliğinin artırılması, bu suretle tedavi dozunun kısıtlanarak ilaca bağlı bazı istenmeyen etkilerin bertaraf edilmesi mümkün olabilir sanırım.