Türkiye’de halk arasında Kantaron olarak adlandırılan ve ülser tedavisi ve yara iyileştirici olarak yararlanılan Hypericum perforatum bitkisinin toprak üstü kısımları, Avrupa ve Amerika’da “antidepresan” olarak yaygın kullanılışa sahip. Hafif ve orta derecede depresyonlarda son derece güvenilir ve etkili bir seçenek. Bu konudaki etkinliğini daha önceki yazılarımda ayrıntılı olarak incelemiştim. Ancak sizler belki Türkçe adı ve kullanılışını değil de, son zamanlarda sık sık geçen İngilizce adını, yani “St.John’ wort” olarak biliyorsunuz’ Çok popüler olan bitki Time dergisine bile kapak olmuştu bir zamanlar; “Doğanın Prozacı” diye.
Bir bilimsel dergide bu bitki le ilgili bir süre önce yayınlanan bir Faz II klinik çalışma ilginizi çekebilir. Sigara bırakmak amacıyla yararlanılan bazı ilaçlar (bupropion-Zyban) ile benzer etki şekline sahip olan kantaronun acaba sigara bırakmada yararlı olup olmayacağı Amerika Birleşik Devletlerinde bir çalışmanın konusu olmuş. Yaşları 18-65 arasında değişen ve günde en az 10 sigara içen 37 gönüllüye, günde iki defa 450 mg standardize edilmiş kantaron kapsülleri veriliyor. Burada kullanılan ürünün binde üç hiperisin ve yüzde dört hiperforin taşıdığı üretici firma tarafından belgelenmiş; yani standart kalitede bir ürün, aktardan alınan bitki veya markette satılan çay şeklinde değil. Tercihan Sağlık Bakanlığından izin almış ve güvenilir kalitede ürünler olması gerekir. Sigara kesilmeden önce bir hafta süre ile gönüllülerin kantaron kapsüllerini alması ve bu suretle ilacın etkisini göstermeye başlaması için gerekli bir ön süre sağlanıyor. Çalışma 12 hafta sürdürülüyor ve sonuçlar çeşitli bilimsel yöntemler ile gerek sorgulama ve gerekse klinik ve biyokimyasal tetkikler ile değerlendiriliyor.
Çalışma sonucunda sigaranın kesilmesi ile birlikte kantaron tedavisinin uygulanmasının yararlı olduğu, üç aylık izleme süreci sonunda 37 hastadan 9’ununun yani yüzde yirmidördünün sigarayı rahatlıkla bıraktığı gözlenmiş. Bu uygulamanın yan etki bakımından diğer tedavilere göre çok daha güvenilir ve daha ucuz olması ve de reçete falan gerekmeden kolaylıkla temin edilebilmesi gibi avantajları sıralanıyor. Bupropion verilen gönüllülerin yarısında (yüzde kırksekiz) ağız kuruması, başağrısı, uykusuzluk nöbetleri gibi istenmeyen etkileri ortaya çıkarken kantaron grubunda sadece %7,4 oranında bazı hafif mide-bağırsak şikayetleri bildirilmiş. Yani yan etki bakımından mukayese bile yapılamaz.
Aman dikkat! gelişgüzel kullanımdan kaçınınız
Ancak burada kantaronun gelişigüzel kullanımdan mutlak kaçınılması gerektiğini önemli belirtmek gerekir. Çünkü bilhassa belirli grup ilaçları kullanan hastalarda kantaron ile ilaç etkileşmeleri görülebiliyor. Mesela, dijital ilaçları kullanan kalp yetmezliği hastalarında, Dijital ilaçlarının vücuttan hızla uzaklaşmasına neden oluyor, dolayısıyla ilacın koruyucu etkisi kayboluyor. Organ nakli yapılmış hastaların da kesinlikle kantaron kullanımından kaçınması gerekir, organ reddini önleyen ilaçların etkisini yok ediyor, yani organ reddine yol açabiliyor. Bir de diğer depresyon ilaçlarını (sentetik) kullananların da kendi başına kantaron kullanmaları önerilmez, etkisi istenmeyen derecede kuvvetlenebilir. Yani hekim ve eczacının kontrolü olmadan bu tip uygulamaya sakın kendi başınıza girmeyin.
Bu arada bu bahsettiğim yan etkilere bakıp kantaron da amma çok yan etkisi varmış diye düşünmenizi istemem. Yapılan çalışmalar en güvenilir depresyon ilacının kantaron olduğunu ortaya koymuştur. 5000 hastada yapılan bir çalışmada kantaron ile sadece hastaların yüzde üçünde bir yan etki görülürken, depresyon ilaçları ile bu oran yüzde otuzlar civarındadır. Önemli olan tüm depresyon ilaçlarını, ister bitkisel olsun ister kimyasal, kendi başınıza, uzman kontrolü olmadan kullanmamak ve kullanmaya başladıktan sonra birden kesmeye kalkışmamak.
Kantaronun kalitesi çok önemli
Kantaronun kalitesi konusundan daha önce de bahsetmiştim, yazılarımı takip eden okuyucularım hatırlayacaklar. Burada tekrar uyarmanın yararı var. Kantaron çayı ile depresyon tedavisi olmaz veya Gıda desteği diye izin alan güzel ambalajlı ürünlerle de etkili tedavi cevabı alınamaz. Önemli olan yukarıda bahsettiğim standart içerikte olması (binde üç hiperisin ve yüzde dört hiperforin); bu oran bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuş. Şifalı bitki satılan dükkanlardan alınan kantaronun gerçek kantaron “Hypericum perforatum” olma olasılığı düşük. Türkiye’de seksen beş kadar kantaron türü var, ama sadece bu türün etkili olduğu gösterilmiş.