Geçen hafta doğudan batıya tüm medeniyetlerin zencefili yüzlerce yıldır çeşitli amaçlar ile tedavide kullandığını belirtmiştik. Son 10-15 yılda yapılan bilimsel çalışmalar ile zencefilin bu etkilerinin bir kısmı değerlendirilmeye çalışılmıştır. Geçen hafta bulantı ve kusma şikayetleri üzerinde etkisini incelemiştik. Bunun dışında, kolesterol düşürücü, iritabl bağırsak sendromu şikayetlerini hafifletici, iltihap ve ağrı giderici etkilerinin yanı sıra mide ülseri tedavisinde, mikrobiyal enfeksiyonlarda, kalp-damar hastalıklarında ve kanser tedavisinde dikkati çeken olumlu etkileri bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuş.
Zencefilin osteoartrit ağrıları üzerinde etkisi var mı?
Bir süre önce, bir gazetede sağlıkla ilgili yazılar yazan biri kişinin “romatoit artrite iyi gelen” bir yemek tarifi beni bayağı eğlendirmişti. Bir et yemeği içerisine zencefil, zerdeçal gibi bir kaç baharat ilave edip pişirilmesi ile hazırlanan yemeğin artrit hastalarına iyi geleceği yazılmıştı. Şüphesiz böyle bir şey mümkün değil. Yapılan çalışmalarda zencefilin iltihap giderici özelliği bulunduğu ortaya konulmasına karşılık, yemeğin içerisine zencefil ilave ederek onun etkili olmasını beklemek pek akılcı bir yaklaşım değil. Çünkü bu etkisinden bilhassa uçucu bileşenleri (gingeroller) sorumlu olduğundan, pişirildiğinde etkinliği büyük ölçüde kaybolacaktır. Kaldı ki, artrit gibi dejeneratif iltihaplı hastalıkların tedavisinde hiç bir ilaç bir kaç doz uygulama ile etkili olamaz, yani tedavi kavramına aykırı.
Zencefilin osteoartrit ağrılarının giderilmesinde etkinliği, insanlar üzerinde yürütülen klinik çalışmalar ile de ortaya konulmuş. Ancak etkili olan ilaç, iki farklı zencefil türünün belirli oranlarda karıştırılması ile elde edilmiş. Olumlu etki için üretici firma tarafından gizli tutulan bu oranın tam ayarlanması gerekiyor. 261 osteoartrit hastası üzerinde yürütülen bilimsel nitelikte bu çalışmada altı haftalık uygulama sonucunda yapılan değerlendirmelerde boş ilaç verilen gruba göre şikayetlerde belirgin bir azalma gözlenmiş. Diğer taraftan, zencefilin tek başına verildiği bazı klinik çalışmalarda artrit üzerinde belirgin bir etki gözlenememiş. Bu durum sonuçların değerlendirilmesinde bir karmaşıklığa yol açıyor, şüphesiz. Son olarak, 2007 tarihli bir deneysel çalışmada zencefilin iltihaba yol açan bazı etkenler (COX-2 ve PGE-2) üzerinde etkili olduğu bildiriliyor. Yani zencefilin iltihap giderici etkinliği bulunduğu bir gerçek, etki şekli de deneysel olarak ortaya konulduğuna göre, artrit gibi durumlarda etkili olup olmadığının daha iyi anlaşılabilmesi için bence uzun süreli uygulamaların yapıldığı çalışmalara ihtiyaç var. Zencefilin iltihap giderici etkisi bulunmasının yanı sıra diğer iltihap giderici ilaçlar gibi (nonsteroidal antienflamatuvar ilaçlar) midede hasara yol açmaması bir avantaj, şüphesiz. Hatta deney hayvanlarında mide ülserlerini önleyici etkisi bulunmuş.
Zencefilin bazı bakteri ve mayalar üzerinde etkisi bulunuyor
Zencefilin insanlarda hastalık yapan çeşitli bakteriler ve mayalar üzerinde etkileri bulunduğu gösterilmiş. Etkili bulunduğu mikroorganizmalar içerisinde dikkati çeken, başlıca ülser etkenlerinden biri olan Helicobacteri pylori. Bilhassa uçucu bileşenlerinin (gingeroller) çeşitli helikobakter tipleri üzerinde etkili olduğu tespit edilmiş. Nitekim zencefilin kaynatılması ile bu etkiler önemli ölçüde kaybolmuş.
Kan şekeri üzerinde etkisi
Zencefil üzerinde yapılan hayvan deneylerinde diyabetik yapılmış sıçanlarda kan şekeri seviyesinin düştüğü gözlenmiş. Hayvanların şekerli gıdasına bir miktar zencefil ilave edildiğinde kan şekeri seviyesinin fazla oynamadığı, yükselmediği tespit edilmiş. Tabi bu deney hayvanlarında yapılmış bir deney, ama şeker hastalarının zencefil kullanırken kan şekeri seviyesini (kullanılan miktara bağlı) kontrol etmeleri sanırım yararlı olacaktır. Bir çalışmada zencefilin etkisini, şekeri glukoza dönüştüren enzimi baskılayarak gösterdiği (alfa glukozidaz enzimi inhibitörü), dolayısıyla kan şekerinde tehlike yaratacak seviyede ani bir düşme sağlamayacağı bilgisi yer alıyor.