Uzakdoğu mutfağının en önemli baharatlarından biri olan zerdeçal, bildiğiniz gibi köri baharatının temel bileşenleri arasında. Bir lezzet öğesi olmasının ötesinde son 20 yılda yürütülen bilimsel araştırmaların sonuçları insan sağlığı bakımından önemini ortaya koyuyor. Dolayısıyla artık tüm dünyada kullannımı giderek yaygınlaşıyor.
Zerdeçal üzerinde yeni yayımlanan ilgi çekici bilimsel bulgulara köşemde sıklıkla yer veririm. Köklerin içerisindeki temel etkili bileşenler olan kurkuminler I-III (kurkumin, demetoksikurkumin ve bisdemetoksikurkumin)’ün en önemli etkisi farklı yolaklar üzerinden işleyen yangı giderici ve antioksidan etki göstermesi. Özellikle kurkuminoitlerin vücutta yangıya yol açan önemli mediyatörler (siklooksigenaz-2, nüklear faktör kappa B, lipoksijenaz ve indüklenebilen nitrik oksit) üzerinde baskılayıcı etkisinin bulunması nedeniyle kanserlerden tutun kalp-damar hastalıklarına kadar geniş bir yelpazede bir çok hastalığın önlenmesi ve tedavisinde etkisi bulunduğu bildiriliyor.
Deney hayvanları üzerinde yürütülen çalışmaların sonuçları değerlendirildiğinde kurkuminoitlerin bay-pas ameliyatından sonra yangıyı tetikleyen sitokinleri baskılayarak kalp kasında hasarı önleyebileceği ve bay-pas ameliyatları sonrası karşılaşılabilen ölüm riskini azaltabileceği ileri sürülüyor. Bu önbulguyu klinik olarak ortaya koymak amacıyla yürütülen bilimsel kriterlere uygun (randomize, çift körlü, plasebo kontrollü, prospektif) olarak Çin’de yürütülen bir çalışmanın sonuçları yeni yayımlandı. Çalışmada koroner arter bay-pas ameliyatı geçiren 121 hasta seçilerek izlemeye alınmış. Kurkuminoitler karaciğerde metabolize olduğundan normalin iki katından fazla bilirubin (olası kolesterik sarılık riskinee karşı) ve üç mislinden fazla karaciğer enzim seviyeleri (alanin aminotranferaz, aspartat aminotransferaz) olanlar çalışmaya alınmamış. Deney grubu olarak ayrılanlara bay-pas ameliyatından 3 gün önceden başlayarak ve ameliyat sonrası 5 gün boyunca 250 miligram kurkuminoit karışımı taşıyan kapsüllerden günde 4 defa 4’er kapsül verilmiş. Yani günlük uygulanan miktar 4 gram.
Çalışmada kurkuminoitlerin etkinliğini ölçmek için uygulamanın başlangıcında, (yani koroner bay-pas ameliyatı öncesinde) ve bay-pas ameliyatından 3 gün ve 5 gün sonra kan tahlilleri yapılarak C-reaktif protein (CRP) ve malondialdehit (MDA) miktarları tayin edilmiş. CRP önemli bir yangı belirteci, MDA ise oksidatif stresin bir göstergesi. Sonuçlar istatistik yöntemler ile değerlendirilmiş. Sonuçta ameliyat öncesi kanda CRP bulunmazken ameliyat sonra 3. günde kurkuminoitlerin CRP miktarını belirgin bir şekilde baskıladığı, 5.günde ise ameliyat olmamış denekler ile aynı seviyeye geldiği tespit edilmiş. Aynı şekilde MDA seviyesi de ameliyat sonrasında çok etkin bir şekilde düşürülmüş. Sonuç olarak gerek serum CRP ve MDA seviyeleri üzerindeki bu etkiler ve gerekse zerdeçalın bilinen kan sulandırıcı etkisine bağlı olarak bay-pas ameliyatları sonrasında ölümcül bir sorun olarak karşılaşılan akut miyokard enfarktüsü riskinin kurkuminoit uygulaması ile belirgin bir şekilde önlenebileceği düşünülmektedir.
Bilindiği gibi zerdeçal içerisindeki kurkuminoitlerin uygulanmasındaki en önemli sorun vücuttan emilimi. Bu bakımdan yüksek miktarlarda verilmesi gerekiyor. Tabi kurkuminoit taşıyan kapsüller bulunamıyorsa benim önerim mutlaka günde 15 gram zerdeçal kökü tozunun bal ile karıştırılarak yutulması şeklinde. Yapılan çalışmalar karabiber meyvelerinde bulunan piperin maddesinin kurkuminoitlerin emilimini artırabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla zerdeçal tozu içerisine 1-2 gram kadar karabiber tozu eklenmesi yararlı olabilecektir. Bu şekilde uygulamanın sadece kalp ve damar hastalıkları bakımından değil, özellikle kanserlerin önlenmesi ve hatta tedavisinde belirgin bir yararı olduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuş.