
Öncelikle, saklama koşulları burada son derece önemli. Bal ve propolisin antibiyotik etkisi bulunduğu, yani vücutta bir antibiyotik gibi mikroorganizmalara karşı savaştığını biliyoruz. Ancak arı sütü ve arı poleninin bu tip bir savunma mekanizması fazla değil. Bu nedenle de arı sütü özellikle oda ısısında hızla bozulan bir ürün.
Saf arı sütünün -20 derecede saklanması gerekir.
Bu bakımdan, bunların saklanırken mutlaka -20 C'de saklanması gerekiyor. Arı poleni ise oda ısısında saklanabiliyor, ancak oda ısısında saklandığında bu defa da mikroorganizmaların gelişmesi için, çünkü besleyici olduğu için, mikroorganizmaların gelişmesi için de uygun bir ortam yaratabiliyor.
Arı sütü ve arı poleni, bal ve propolis ile karıştırıldığında +4 derecede, buzdolabında saklanabilir.
Bu bakımdan bu ürünlerin daha sağlıklı olabilmesi için bal ve/veya propolis ile birlikte karıştırılmasıyla hazırlanan ürünler, yine buzdolabında saklanmak koşuluyla, -20 C'de değil ama buzdolabının sebzelik kısmında saklanmak koşuluyla, uzun süreli olarak kullanıma sunulabiliyor.
Bir husus ise, çevresel olumsuz etkilerin arttığı günümüzde, gerek sanayi endüstri artıklarına bağlı olarak, gerekse tarım ve veteriner ilaçlarının bulunmasına bağlı olarak bu arı ve kovan ürünlerinde kontaminasyonlar yani bunlarla bulaşma söz konusu olabilecektir. Bu bakımdan da, kullanılan kovan ürünlerinin mutlaka ve mutlaka bu tip zararlı etkenlerden, olumsuz etkenlerden korunmuş olması gerekiyor.
Kalitesine güvenilen ve eczanelerde satılan markalar tercih edilmelidir.
Bu tip ürünlerin kalitesine güvenilir markaların ürünlerin olması, sağlığa bir yarar söz konusu olduğu için de tercihen eczane gibi kanallardan satın alınması uygun olacaktır.