
Son zamanlarda “Beyaz çay” denilen bir ürünün adı sıklıkla geçiyor. Yeşil çayı, siyah çayı, kırmızı çayı biliyoruz de bu “beyaz çay” nereden çıktı diye aklınızdan geçmiştir. Beyaz çay da yine yeşil çay gibi Çin’ orijinli. Çince adı “bai hao Yinzhen”. Bildiğimiz yeşil çay ve siyah çay gibi aynı bitkinin, yani çay bitkisinin (Camellia sinensis), yapraklarından elde ediliyor. Ancak “beyaz” olarak tanımlanması içerisinde gümüş renkli tüylerle kaplı açılmamış yaprak tomurcuklarının yüksek oranda bulunması nedeniyledir. Bildiğiniz gibi yeşil ya da siyah çay, çay bitkisinin ikibuçuk yaprağı toplanarak hazırlanır. İkibuçuk yapraktan kasdedilen en uçtaki taze iki tam yaprak ve açmamış yaprak tomurcuğudur. Bu suretle hazırlanan çay kaliteli olur. Ancak maalesef bazı üreticiler daha alttaki kartlaşmış yaprakları da topluyor. Tabi bu durumda çayın kalitesi düşüyor, lezzeti bozuluyor.
Beyaz çay en uçtaki açmamış yaprak tomurcuğundan hazırlandığından, dolayısıyla çaylar içerisinde en kalitelisi, en az işlem görmüş olanıdır. Tomurcuklar toplandıktan sonra hemen buhar ile muamele edilerek enzimatik etkisi durduruluyor ve kurutuluyor. Bildiğiniz gibi diğer çaylar soldurma, yuvarlama, kavurma işlemlerinden sonra fermentasyon işlemine tabi tutulmadan (yeşil çay) ya da fermentasyona tabi tutularak (siyah çay) hazırlanıyor.
Peki diğer çaylarla karşılaştırıldığında sağlığımız için yararı farklılık gösteriyor mu? Siyah çay üretimi sırasında uygulanan ezme ve parçalama işlemleri sırasında bitkide bulunan bazı enzimler (endojen polifenol oksidaz enzimleri) bitkide bulunan ve vücutta antioksidan (serbest oksijen türevlerinin hasarına karşı) etkisi bilinen polifenolik bileşikleri kompleks moleküller (teaflavinler, tearubijenler) haline dönüştürmektedir. Bu bakımdan polifenolleri bu tip dönüşüme uğramayan beyaz çayın antioksidan etkisinin çay tipleri arasında en yükseği olduğu kabul edilmektedir. Nitekim bu hipotez son zamanlarda yürütülen deneysel bulgularla da kanıtlanmıştır.
Yürütülen bilimsel çalışmalar beyaz çayın vücutta yangıya yol açan etkenler üzerinde de dikkati çekici etkisi bulunduğunu ve dolayısıyla romatizma gibi yangılı hastalıklarda şikayetlerin hafifletilmesinde yardımcı olabileceğini ortaya koymaktadır. Özellikle kolajen yıkımını baskılayıcı (antikollajenaz) ve cilde esneklik veren elastin maddesinin yıkımı önleyen (antielastaz) etkilerine bağlı olarak daha sıkı ve esnek cilt oluşumunu sağlayabileceği bildirilmektedir. Beyaz çayın da yeşil çay gibi vücutta yağ üretimini baskılayıcı ve mevcut yağın parçalanmasını sağlayıcı (lipolitik) etkiye sahip olduğu ve dolayısıyla şişmanlık ve obezite ile ilişkili sorunların tedavisinde yararlı olabileceği bildirilmektedir.
Zamanın aşındırıcı etkilerini azaltmak ve sağlığını korumak için beslenmesine ve yaşam şekline dikkat eden kişilerde beyaz çay farklı bir lezzet, farklı bir yaklaşım sunuyor.