Kalp ve damar hastalıklarının dünya genelinde yılda yaklaşık otuziki milyon kişinin ölümüne yol açtığı bildiriliyor. Bu nedenle Kalp ve damar hastalıkları en ölümcül sağlık sorunu olarak sıralamadaki yerini koruyor. Son yıllarda üzerinde durulan Akdeniz diyetinin öne çıkan en önemli özelliği kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinde belirgin azalma sağlaayaabiilmesi. Bu konuda yapılan yorumlarda bu coğrafyada yaşayanların diyetlerinde yer alan zeytinin meyvesi, yaprağı ve yağının en önemli etkenler olduğu ileri sürülüyor.
Zeytin yaprakları kuvvetli antioksidan etkisi bulunan fenolik bileşenler bakımından zengin. Yüz gram yaprakta 1450 miligram; meyvede 110 miligram; sızma zeytinyağında 23 miligram fenolik madde bulunuyor. Yani yapraklar zeytin ağacının fenolik maddelerin en yüksek olduğu kısmı. Nitekim yürütülen bilimsel araştırmalar zeytin yaprağı özütünün tansiyon düşürücü, antioksidan, iltihap giderici, kolesterolü düşürücü ve damar sertliğini önleyici etkilerinin bulunduğunu ortaya koyuyor.
Kalp ve damar hastalıkları arasında yüksek tansiyon birçok ilgili sorunu tetikleyici bir risk faktörü olarak kabul ediliyor. Ancak büyük tansiyonun 140 mm Hg’nin ya da küçük tansiyonun 90 mm Hg’nin altında olması o kişide hiçbir sorun bulunmadığı anlamına gelmez. Eğer büyük kan basıncı 120-139 mm Hg ve küçük kan basıncı 90-99 mm Hg arasında ise bu değerler normal olarak tanımlanamaz ve o kişi hipertansiyon öncesi durumda “prehipertansif” olarak değerlendirilir. Bu grup hastalarda uzun dönemde hipertansiyon gelişme riski yüksektir. Ancak prehipertansif hastalarda genel olarak ilaç uygulaması haricinde tedavi yöntemlerinin (diyet, egzersiz, besin destekleri) uygulanması önerilir.
Çok yeni yayımlanan bir klinik araştırmanın sonuçları prehipertansif erkek hastalarda zeytin yaprağının etkinliğini ortaya koyuyor. 33-58 yaşları arasında ve belirli kriterlere göre seçilen 61 gönüllü erkek prehipertansif hasta (sigara içmeyen, kronik hastalıkları bulunmayan, tansiyon düşürücü ilaç ya da kan lipit değerlerini etkileyecek ilaç/besin desteği kullanmayan) iki gruba ayrılıyor. Bir gruba altı hafta boyunca günde iki defa bir gruba zeytin yaprağı özütü içeren ürün (136.2 mg oleuropein ve 6.4 mg hidroksitirosol taşıyor), diğer gruba ise etkisiz ürün (su ve gliserin) verilmiş. İlk uygulamadan sonra 4 hafta ara verilip, bu defa etkisiz ürün verilen gruba zeytin yaprağı özütü içeren ürün aynı süre ile 6 hafta verilmiş (toplam 16 hafta). Bu suretle kişilere bağlı farklı sonuçlar en aza indirilmeye çalışılmış. Uygulama süresince zeytin ürünü ve tansiyon üzerinde etkisi olabilecek besinler (sterol/stanol) kullanılmasına izin verilmemiş.
Çalışmada öncelikle değerlendirmeye alınan kriter kan basıncı; ayrıca plazma lipitleri, glikoz, insülin, VLDL, C-reaktif protein, adinopektin, hücre adezyon molekülleri ve sitokinler gibi biyokimyasal değerlerdeki değişim izlenmiş.
Uygulamanın başlangıcı, 6, 10 ve 16. haftalarında yapılan değerlendirmelerde Zeytin yaprağı özütü verilen grupta büyük ve küçük kan basıncı değerlerinde, etkisiz ürün verilen gruba göre belirgin bir düşme sağlanmış. Yapılan biyokimyasal kontrollerde Zeytin yaprağı özütünün boş ilaç verilen gruba göre plazma total kolesterol ve trigliserit seviyelerini belirgin bir şekilde düşürdüğü; kalp-damar hastalığı gelişimine yol açan etkenlerden biri olarak kabul edilen interlökin-8’ oluşumunu belirgin bir şekilde baskıladığı gözlemlenmiş.
Zeytinin (yaprak, meyve, yağı) içerisinde tansiyon düşürücü etkiden sorumlu bileşenin oleuropein olduğu düşünülüyor.
Zeytin yaprağı özütünün lipit-düşürücü etkisinin tam olarak mekanizması bilinmiyor, ancak deneysel bulgular yaprak özütü içerisindeki fenolik bileşenlerin kolesterol sentezinde rol oynayan enzimler üzerindeki baskılayıcı etkisi, kalsiyum kanal antagonize edici etkisi, insülin hassasiyetini artırıcı etkileri ile ilişkili olabileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak, sağlığımızı korumak için günlük hayatımızda zeytin meyvesi ve zeytinyağının yanı sıra yararlı bileşenleri bakımından daha zengin olduğunu bildiğimiz yaprağına da yer açmamız yararlı olacaktır.
Lockyer S, Rowland I, Spencer JPE, Yaqoob P, Stonehouse W., 2017. Impact of phenolic-rich olive leaf extract on blood pressure, plasma lipids and inflammatory markers: a randomised controlled trial. Eur J Nutr. 56(4):1421-1432.
Boekholdt SM, Peters RJG, Hack CE, et al. IL-8 plasma concentrations and the risk of future coronary artery disease in apparently healthy men and women: the EPIC-Norfolk prospective population study. Arterioscler Thromb Vasc Biol. 2004;24(8):1503-1508.
de Bock M, Derraik JGB, Brennan CM, et al. Olive (Olea europaea L.) leaf polyphenols improve insulin sensitivity in middle-aged overweight men: a randomized, placebo-controlled, crossover trial. PLoS One. 2013;8(3):e57622. doi: 10.1371/journal.pone.0057622.