Çok yeni yayınlanan bir çalışmada nar suyunun polifenolik bileşikler bakımından zenginleştirilmiş preparatının grip virüsü üzerinde öldürücü etkisi tespit edilmiş. İçerisindeki polifenolik bileşenler arasında en yüksek etkiyi “punikalagin” göstermiş ve virüsün çoğalmasını durdurmuş. Bence daha önemli bir bulgu ise, bu zenginleştirilmiş nar özütünün virüs öldürücü bir ilaç olan tamiflu (oseltamivir) ile birlikte uygulanması durumunda ilacın virüs üzerindeki etkisinin belirgin bir şekilde kuvvetlendiği gözlenmiş. Kanımca, özellikle “domuz gribi” gibi H1N1 tipi virüslere karşı tamiflu ile birlikte nar suyu kullanılması daha yüksek bir etki sağlayabilir. Bunun muhtemel nedeni, nar suyu içerisindeki elajik tanenlerin virüsün hücre duvarını etkileyerek antiviral etkili tamiflunun virüsün içine daha yüksek oranda girmesini sağlaması ve virüsü öldürmesi şeklinde açıklanabilir. Tabi bu son kısım benim kişisel yorumum ve deneysel olarak da ispatlanması gerekir.
Antibiyotiklerin Ölümcül Hastane enfeksiyonuna yol açan stafilokoklar üzerinde etki göstermesini sağlıyor
Benzer şekilde, nar özütünün bilinen antibiyotikler (ampisilin, tetrasiklin, kloramfenikol, gentamisin, oksasilin) ile birlikte uygulanması durumunda, antibiyotiklere dirençli tehlikeli bakteriler (MRSA, E. coli O157:H7 gibi) üzerinde de etkili olduğu gösterilmiş. Özellikle ampisilin ile birlikte uygulandığında MRSA (metisiline dirençli stafilokok) gibi tehlikeli bakterileri hemen hemen yüzde yüz oranında öldürmüş. Hastane enfeksiyonu etkenleri arasında yer alan ve ülkemizde sık sık ölümlere yol açan bu dirençli bakterler üzerinde sağlanan etki kanımca çok dikkat çekici.
Gerek virüsler ve gerekse bakteriler üzerinde yukarıda bahsettiğim bulgular deneysel çalışmalara dayanıyor. Henüz insanlar üzerinde klinik olarak incelenmemiş. Ancak insanlar üzerinde yürütülen (farmakokinetik) çalışmalar, nar suyunun etkili bileşenleri olan elajik tanenlerin büyük ölçüde fazla yapısal değişikliğe (hidroliz olduktan sonra) uğramadan kana karıştığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla, insanlara uygulandığında da olumlu sonuç alınabileceğini düşünüyorum.
Polifenolik bileşenleri dişlere plak oluşumuna yol açan bakteriler üzerinde etkili
Nar özütünün dişlerde plak oluşumuna yol açan bakteriler (Staphylococcus, Streptococcus, Klebsiella, Proteus türleri) üzerinde etkisi insanlar üzerinde denenmiş. Altmış gönüllü, yirmişerli üç gruba ayrılarak, bir gruba su ile, diğer bir gruba ağız dezenfektanı olan klorhekzidin ile ve son gruba da nar özütü ile gargara yaptırılmış. Gargaradan önce ve sonra ağızdan alınan diş plağı örneklerinde yapılan mikrobiyolojik incelemede, nar özütü ve klorhekzidinin ağız bakterilerini yüzde seksen gibi yüksek oranda öldürdüğü gözlenmiş. Etkili bileşen olarak yine elajik tanenlerinin bilhassa punikalagin’in etkili olabileceği ileri sürülmüş.
Görüldüğü gibi, nar özütü virüs ve bakteriler üzerindeki etkisini sadece antibiyotik veya antiviral ilaçların etkisini artırarak göstermiyor, kendisinin de belirgin bir dezenfektan etkisi var. Gıda olarak yararlandığımız bu kaynaktan daha fazla yararlanabilmemizi sağlayacak klinik çalışmaların ivedilikle yapılması gerekiyor.