
Tatil mevsiminin yaklaşması nedeniyle bir kaç haftadır doğal ya da sentetik zayıflama ürünlerininden bahsediyorum. Malum, kalın kış giysilerinin altında gizlemeye çalıştığımız fazla kilolar ortaya çıkacak, bu fazlalıklardan kurtulmak gerekli; yani şimdi zayıflama zamanı. Zayıflama ürünlerine olan yoğun talep nedeniyle piyasada çok sayıda benzer ya da farklı bileşimlere sahip çeşitli ürünler pazarlanıyor. Acaba bu zayıflama ürünleri ne derecede etkili?
Etkinliğin bilimsel bakımdan değerlendirilebilmesi ancak zayıflatıcı etkisinin bilimsel çalışmalar ile ortaya konulması halinde söz konusu olabilmektedir. Etkisinin bilimsel kriterlere uygun klinik çalışmalar (randomize, çift körlü, plasebo kontrollü, ....) ile ortaya konulması durumunda ise kaç kişi üzerinde denendiği, kullanılan ilacın kalitesi gibi alt başlıklar dikkate alınır. Ancak bilimsel nitelikte klinik çalışmaların pahalı olması nedeniyle piyasadaki doğal zayıflama ürünlerine yönelik bu tip çalışmaların sayısı çok azdır. Daha ziyade, geriye (retrospektif) ya da ileriye (prospektif) dönük izleme çalışmalarının sonuçları ile yetinilir. Doğal zayıflama ürününün etkinliğini açıklayabilecek insan klinik çalışmaları bulunmuyorsa deney hayvanı ya da deneysel çalışmaların bulguları yorumlanmaya çalışılır.
Şu ana kadar doğal zayıflama ürünlerinin etkiliği konusunda uluslararası dergilerde yayımlanan 915 çalışmadan sadece 77’sinin bilimsel ölçekte olduğu ve bunlardan sadece 19’unun insan klinik denemeleri kalan 58’inin ise deney hayvanı üzerindeki çalışmaların bulgularına dayandığı görülüyor.
Kafein taşıyan ürünler
Klinik çalışma sonuçları incelendiğinde, kafein taşıyan ürünlerin etkinliği dikkati çekiyor. Çay yapraklarından hazırlanan Yeşil çay (fermente olmamış), Japon çayı (yarı-fermente olmuş-Oolong çayı)’nın yanı sıra, başka bitkilerden elde edilen maté çayı (Paraguay çayı) ve guarana’nın zayıflamada yağ yakıcı etkisi bulunuyor. Yeşil çayın uzun süreli kullanılması, bileşiminde bulunan kateşinlerin (özellikle epigallokateşin gallat) ve kafeinin farklı mekanizmalar ile vücuttaki noradrenalin seviyesini farklı şekillerde arttırararak yağ yakıcı etki gösterdiği ortaya konulmuş. Bu bakımdan kilo verme programlarında ve daha sonraki kilonun korunması aşamalarında yararlı olabileceği bildiriliyor. Yine çay yapraklarından yarı-fermentasyon ile elde edilen Oolong çayında bulunan kateşinler ise bağırsaklarda bulunan alfa-glukozidaz enzimini baskılayarak besinlerdeki nişastalar gibi kompleks şekerli (polisakarit) gıdaların parçalanmasını ve emilerek yağ şeklinde depolanmasını azaltarak etki etmektedir.
Kafein bakımından zengin bu bitkilerin çay olarak ya da özütlerinin ilaç şeklinde kullanılması ile sağlanacak zayıflama uzun süreler almaktadır. Ayrıca kafeinin hassas kişilerde yol açabileceği yan etkiler nedeniyle kullanımı sınırlıdır. Kafein miktarına bağlı olarak ortaya çıkabilecek riskler; 250mg kafein ile yüksek tansiyon, kalp hızında artış, plazma renin aktivitesi ve 1000mg ile ise uykusuzluk, titreme, çarpıntı, sinirlilik, aşırı idrar olarak gösterilmektedir.
Yağ yakıcı olarak kafein ve efedrin (Ephedra, Ma Huang) alkaloiti karışımlarının hızlı yağ yakıcı etki sağlamasına karşılık yol açtığı paranoya ve ölüm vakaları nedeniyle 2003 yılında dünyada kullanılması Dünya Sağlık Örgütü tarafından engellenmiştir.