Kırmızı, mor, siyah ve diğer renkli meyveler taze ya da kurutulmuş halde kalp sağlığının korunmasında önemli rol oynamaktadır. Doğadaki bu zengin renk çeşitliliği antosiyanin, flavonoit, prosiyanidin yapısında fenolik bileşenler tarafından sağlanmaktadır. Günümüzde fenolik bileşiklerin en dikkati çeken özelliği ise antioksidan etkileri. Yani, vücudumuzu ve organlarımızı çevresel toksinler, stres, çeşitli kimyasallar gibi olumsuz etkenlerin yol açtığı serbest oksijen radikallerinin yol açtığı hasarlara karşı korurlar. Dolayısıyla insan sağlığını tehdit eden en önemli sağlık sorunları olan kalp hastalıkları, kanser, organ hasarları, şeker hastalığı, demans ve yaşlanma vd. gelişiminin önlenmesinde katkı sağlayabileceği bilimsel olarak öngörülmektedir. Bu bakımdan taze ya da kurutulmuş meyveler kurutulma esnasında hücrelerin günlük beslenmemizin en önemli elemanları olarak kabul edilir. Parçalanması nedeniyle, hücre içerisindeki fenolik bileşenler ile farklı hücrelerde bulunan enzimler temasa geçtiğinden daha farklı bir aroma ve etkinlik kazanmakta, tadı, lezzeti artmaktadır. Mesela kemik ve eklem sağlığının geliştirilmesi, bağırsak işlevlerinin düzenlenmesinde kuru erik meyvesi etkiliyken, taze erik meyvesinin bu tip etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca meyvelerdeki hücrelerin parçalanması nedeniyle içerisindeki fenolik bileşenler açığa çıktığından vücutta daha yüksek yarar sağlayabilmektedir. Diğer taraftan, taze meyveleri sadece belirli dönemlerde bulabilmek mümkün olurken, kurutulmuş meyveleri dört mevsim bulabilirsiniz. Dolayısıyla kurutulmuş meyveler ile hazırlanan çaylar sağlığımızın korunmasında önemli katkılar sağlayabilmektedir.
Özellikle kuşburnu meyvesi ve bamya çiçeği (doğrusu “karabamya” olmalı) kalp sorunlarında etkinliği bilimsel olarak da ortaya konulan bitkilerin başında gelmektedir. Kalbinde aritmi olanlar için karabamya gerçekten etkin çözüm sağlayabiliyor. Kuşburnu meyvesi ise zengin C vitamini kaynağı olmasının yanı sıra taşıdığı fenolik bileşikler (prosiyanidin) nedeniyle yüksek antioksidan etki göstermektedir. Ayrıca iltihap giderici etkisi nedeniyle günümüzde romatizma, kireçlenme gibi eklem sorunlarda hastaların şikâyetlerinin hafifletilmesinde önemli katkı sağlayabilmektedir. Bu iki bitkiyi karıştırarak hazırlanabilecek bir çayı içmenizi öneririm.
Kalp hastalıklarında önerilebilecek bir başka meyve ise alıç meyvesidir. Alıç meyvesinin kan basıncını düzenlediği bilimsel çalışmalar ile de ortaya konulmuştur.
Ayrıca kurutulmuş böğürtlen, çilek, ahududu, yaban mersini, likapa meyveleri ile hazırlanan çay gerek güzel aromaları gerekse zengin polifenol içerikleri ile sadece kalp hastalıkları değil, tüm vücut sağlığımızın korunmasında önemli katkı sağlayabilecektir.