Uyku sorunları ve orta derecede bunalımların, stresin tedavisinde en önemli bitkisel ilaçlardan biri olan Valeryan kökü (Valerian, Kediotu, Valeriana officinalis) güvenilirliği ile ön plana çıkmaktadır. Çok eski bir ilaç olarak uzun yıllardan beri kullanılmasına karşılık, uygun miktarlarda alınması durumunda, şimdiye kadar bildirilmiş herhangi bir ciddi olumsuz etki bulunmamaktadır.
Benim Valeryan ile ilk deneyimim (ve tek) ehliyet sınavında olmuştu. Heyecandan direksiyon başında oturamıyordum. Eczaneden aldığım valeryan ilacını bir kesme şekere damlatarak aldıktan sonra sakinleşerek ehliyet sınavını başarı ile vermiştim. Şimdi düşünün, valeryan yerine diğer yatıştırıcılardan (benzodiazepin grubu) alsaydım ne olurdu? Herhalde direksiyon başında uyur kalırdım!
Güvenilirliği çeşitli klinik çalışmalar ile de ortaya konulmuştur; 3447 hastada satış sonrası yapılan bir piyasa araştırması ile herhangi bir olumsuz etki bildirilmemiş; hastalara 500-1000 mg dozda verildiğinde, algılama ve psikomotor fonksiyonları üzerinde herhangi bir olumsuz etkiye rastlanmadığı klinik olarak gösterilmiştir (Bu da benim direksiyon sınavımdaki deneyimimi destekliyor). Ayrıca şimdiye kadar bildirilmiş herhangi bir bağımlılık raporu da bulunmamakta. Ancak yüksek dozlarda veya uzun süreler kullanılması durumunda veya diğer yatıştırıcılar ile birlikte alınması ile diğer uyku ilaçlarının etkisini kuvvetlendirerek bazı olumsuz etkilere (bilhassa kalp üzerinde) ve depresyona yol açabilme riski söz konusu olabilir. O halde Valeryan kullanımında yüksek dozlardan, diğer sentetik yatıştırıcılar ile birlikte kullanımdan ve uzun süreli kullanımlardan kaçınılması durumundan pek bir risk söz konusu değildir.
Güvenilirliğinin bir başka kanıtı ise 18 yaşında bir genç kızın intihar girişimi. Önerilen dozun 20-30 misli dozda (20 g) valeryan kökü aldıktan 3 saat sonra genç kız pişman olarak hastaneye başvurmuş. Gözlenen başlıca belirtiler; halsizlik, karın ağrısı ve kramplar, el ve ayaklarda titremeler ve sersemlik. Yapılan klinik incelemelerde vücut fonksiyonlarının tamamen normal olduğu görülmüş ve şikayetler 24 saat içerisinde kendiliğinden, herhangi bir tedavi uygulanmadan, kaybolmuş.
Nasıl kullanmalı?
Tedavi amacıyla kullanılacak Valeryan preparatlarının kalitesi son derece önemlidir. Öncelikle Valeriana officinalis bitkisinde elde edilmesi gereklidir. Ayrıca içeriğinde ısı ve nem dahil çeşitli dış etkenler ile bozulma söz konusudur. Bu nedenle tedavide tercih edilen bağırsakta çözünen tabletler veya alkollü ekstreleridir (damla).
Bu ilaçla ilgili deneysel ve klinik çalışma sayısı oldukça fazla; yaptığım bilimsel taramada tespit ettiğim 650 bilimsel çalışmanın 86’sı uyku ve stres tedavisindeki etkileri üzerinde gerçekleştirilmiş. Bu çalışmalardan bazılarında valeryan tedavisinin etkisiz bulunduğu şeklinde görüş belirtilmesine karşılık deneysel bilgiler incelendiğinde “tek doz” veya kısa süreli uygulamalar ve kullanılan formülasyonun kalitesine ilişkin sorunlar görülüyor. Zaten “kısa süre” uygulamalar ile pek bir etki gözlenemeyeceğini biliyoruz.
Önerilen günlük doz 2-3 defa 300-400 mg veya daha ciddi durumlarda 600-800 mg tablet alınması şeklindedir. Eczanelerde tek başına veya Melissa yaprağı ekstresi ile veyahut Passiflora (Passiflora incarnata) ve şerbetçiotu (Humulus lupulus) ile karışım halinde hazırlanmış preparatları bulunmaktadır. Tabi ürün tercihlerinde öncelikle Sağlık Bakanlığı tarafından izin verilmiş olanlar tercih edilmelidir.
Uzun süre uyku ilacı (benzodiazepinler) kullanan hastalarda valeryanın ne derecede etkili olabileceğini belirlemek amacıyla 37 hasta üzerinde yürütülen kontrollü bir bilimsel klinik çalışmanın sonuçları çok güzel. Uyku ilacı (benzodiazepin) kesildikten sonra, vücudu temizleme için 2 gün hiç bir ilaç verilmemiş ve ardından 15 gün süre ile valeryan ilacı verilerek hastalardaki uyku safhaları incelendiğinde, valeryanın uyku ilacı bağımlılarının tedavisinde yararlı olduğu gözlenmiş. Almanya’da uykusuzluk şikayeti bulunan 202 hasta üzerinde yapılan çok-merkezli bilimsel bir çalışmada, valeryan (günde 600 mg dozda) ve uyku ilacının (10 mg oksazepam) 6 hafta süre ile uygulandığı hasta gruplarında, her iki ilacın da uyku kalitesini belirgin bir şekilde yükselttiği gözlenmiştir. Valeryan verilen hastalarda daha yüksek memnuniyet belirtilmiştir.
Özetle, valeryan kullanımında önerilen miktar 300-800 mg arasında olmalı ve etkinin gerçek anlamda ortaya çıkabilmesi için en az 3 hafta sürekli kullanılması gerekmektedir. Valeryanın ancak orta derecede vakalarda etkin olabildiğini unutmamak gerekir, yani daha ağır vakalarda etkisi zayıf kalacaktır. Valeryanın etkisini diğer uyku ilaçları (benzodiazepinler, barbitüratlar) ile karşılaştırmak da mümkün değil. Ama yan etkilerinin azlığı, bağımlılık riskinin bulunmaması gibi önemli kriterleri göz önüne alırsanız valeryan ideal; tercih sizin.