Yazılarımda sık sık Epidemiyolojik saha çalışmalarının sonuçlarından bahsederim. Epidemiyolojik araştırmalar belirli bir toplulukta beslenme ve yaşam şekli gibi özellikler ile yaş, cinsiyet, meslek gibi alt gruplara göre sağlık durumu, hastalık görülme sıklığı veya ölüm oranları gibi değişkenler arasında ilişki kurmayı amaçlayan çalışmalardır. Bu tip araştırmaların sonuçları sağlık politikaları oluşturulmasına katkı sağlaması bakımından yönlendirici olabilmektedir. Özellikle epidemiyolojik çalışmaların bulgularının bilimsel araştırmaların sonuçları ile de desteklenmesi sağlıklı beslenme ve yaşam şeklinin belirlenmesinde katkı sağlayabilmektedir. Ancak sonuçların gerçekçi bir şekilde değerlendirilebilmesi için çok-yönlü uzmanlık gerektirmektedir. Mesela, yeşil çay ya da zeytinyağı tüketiminin insan sağlığına olumlu etkileri bu tip araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur.
Çin gibi Uzak-doğu toplumlarında yapılan bu tip çalışmalarda temel içecek olarak sık içilen yeşil çayın kanserler, kalp-damar hastalıkları gibi ölümcül hastalıkların önlenmesi ve uzun ömür vb üzerinde olumlu katkısı sonucu çıkarılması şaşırtıcı değil, şüphesiz. Günde üç ve daha fazla fincan yeşil çay tüketilmesinin kalp-damar hastalıklarına ve kanserlere bağlı ölümleri belirgin bir şekilde azaltabileceği ileri sürülüyor. Bilimsel araştırmaların bulgularının da saha çalışmalarının sonuçlarını desteklemesi nedeniyle yeşil çay ve beyaz çay günümüzün en popüler sağlık içecekleri olarak kabul ediliyor.
Peki, yeşil çayı sık tüketmeyen toplumlar sağlıksız mı?
Bu konuda yeni yayımlanan bir epidemiyolojik çalışma dikkatimi çekti. Amerika Birleşik Devletlerinin güney eyaletlerinde yaşayan Meksika kökenli 65-yaş üzeri bireyler üzerinde yürütülmüş. 1993 yılında başlatılan ve 2007’de tamamlanan çalışmada yedi bin sekiz yüz gönüllü izleniyor. Sonuçlar değerlendirildiğinde “Papatya çayı” tüketenlerin daha uzun süre yaşadıkları, kalp ve damar hastalıkları ve kanserlere bağlı ölümleri azaltabileceği bulgusu ortaya çıkıyor. İlginç değil mi?
Ramazan ayı boyunca tüm gün mideyi rahatlatmak amacıyla özellikle sahurda papatya içilmesinin spazmları gidererek yararlı olacağından bahsetmiştim. Papatya ile ilgili yürütülen bilimsel araştırmalar iltihap giderici, mikrop öldürücü, serbest radikal hasarını önleyici (antioksidan), kolesterolü düşürücü, ülseri tedavi edici, kansere karşı koruyucu, rahatlatıcı, uyku verici, kan şekerini dengeleyici etkileri bulunduğunu ortaya koyuyor. Yani papatya çayının yararları da hiç yabana atılacak gibi değil.
Dikkat edilmesi gereken husus, kullanılan papatyanın gerçek olup olmadığı; yani bilimsel adı ile Matricaria recutita çiçekleri. Yaptığımız analiz çalışmasında piyasadan aldığımız papatya örneklerinin büyük bir kısmının “gerçek papatya” olmadığını tespit ettik. Bu sadece yararlı olamamanın ötesinde, “sahte papatyalarda” bulunan pirazolidin alkaloitleri nedeniyle ölümcül bir risk Bu nedenle güvenilir marka, analizi yapılmış ambalajlı poşet ürünleri kullanmanızı öneririm.
Howrey BT, Peek MK, McKee JM, Raji MA, Ottenbacher KJ, Markides KS. Chamomile consumption and mortality: a prospective study of Mexican origin older adults. Gerontologist. April 29, 2015.