Zayıflamak üzerine; yeşil çayın kilo verdirici etkisi hakkında yeni bir bulgu
Bahar aylarının güncel konularından biri de zayıflamak; herkes kışın alınan kiloların tatile gidilmeden verilmesi amacıyla diyet programlarını uygulama telaşında. Gazetelerde çeşit çeşit diyet programları. Bu kadar çeşitli yazı ve yorumlar arasına bir de benim yazımın eklenmesi gereksiz sanırım. Zaten geçen senelerde de bu konuda bir kaç hafta süren değerlendirme yazılarım gazetelerde yayınlanmıştı. Ben daha farklı bir yaklaşım ile bilimsel bir dergide çok yeni yayınlanan bir klinik çalışma ve sonuçlarından bahsetmek istiyorum.
Vücut kitle indeksi (VKİ) artık hemen hepimizin aşina olduğu bir kavram. VKİ 23-24.9 kg/m2 arasında ise fazla kilolu, 25-29.9 kg/m2’ arasında ise 1.nci derecede obez, 30 kg/m2’un üzerinde ise 2.nci derecede obez olarak sınıflandırılıyor. VKİ 25 kg/m2 ‘nin üzerinde olan 60 Taylandlı (42 bayan ve 18 erkek) obez üzerinde yürütülen bilimsel (randomize ve plasebo kontrollü) bir çalışmada gönüllüler 12 hafta süresince hastanede yüzde 65 karbohidrat, yüzde 15 protein ve yüzde 20 yağ içeren standart bir diyet ile beslenmiş. Sonuçların daha gerçekçi değerlendirilebilmesi için deneklerin benzer özelliklerde ve yaş grubunda olması (40-60), sonucu etkileyebilecek yetersizlikleri (kalp, böbrek, karaciğer) veya metabolik rahatsızlıkları (hiper/hipo tiroidi, diyabet) bulunmaması, bazı ilaçları (depresyon, yatıştırıcı, zayıflatıcı, hormonlar) kullanmaması ve çay ya da kafeine hassasiyeti bulunmaması gibi ayrıntılı özellikleri dikkate alınmış.
Gönüllüler iki gruba ayrılarak bir gruba sabah, öğle ve akşam yemeklerden sonra 250 mg’lık yeşil çay yaprağı kapsülleri, diğer gruba ise boş ilaç olarak aynı görüntüye sahip selüloz kapsülleri verilmiş. Yeşil çay kapsüllerinin yapılan kalite analizinde içerik oranları da belirlenmiş. Deney süresince her ay deneklerde vücut ağırlığı, vücut yağ oranı, bel çevresi ölçümü gibi bir dizi parametrenin yanı sıra istirahat anı enerji harcaması, serum leptin ve idrar vanilil mandelik asit seviyeleri takip edilmiş.
Çalışma sonucunda, yeşil çayın iki aylık süre sonunda en yüksek etkisini gösterdiği, bu süre içerisinde ortalama 5 kilo kaybı sağlarken, boş ilaç uygulanan grupta diyete bağlı olarak ortalama 2 kilo verilebilmiş. Kilo kaybının yanı sıra yeşil çay kapsülü verilenlerde VKİ, vücut yağ oranı ve bel çevresi ölçümünde belirgin azalma görülmüş. Üçüncü ayda yapılan ölçümde ise gönüllülerin ağırlığında ortalama 1,5 kg civarında bir artış gözlenmiş ve toplamda 3 ay uygulama ile boş ilaç verilen gruba göre 3,3 kg’lık bir avantaj sağlanabilmiş. Uygulamada dikkati çeken bir nokta, yeşil çayın kişilerin daha çabuk doymasını sağlamak gibi bir etkisi bulunmamış.
Yeşil çayın muhtemel etki şeklinin metabolizmayı hızlandırması, enerji harcamasını ve yağ oksidasyonunu artırmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Tabi daha uzun süreli kullanım ile ilgili bulgulara ihtiyaç var.
Aslında yeşil çayın içerisindeki etkili bileşenlerden epigallokateşin gallat (EGCG) ile kafeinin birlikte yağ yakıcı etki gösterdiği uzun zamandır biliniyor. Bu konuya daha önce yazdığım yazılarda da değinmiştim. EGCG bizim kullandığımız siyah çayda bulunmuyor. Çünkü yeşil çayın fermentasyon ile siyah çaya dönüştürülmesi işlemi sırasında yapısal özelliği değişerek kompleks bir yapıya dönüşüyor. Bu bakımdan yeşil çay kullanılması önemli.
Bahsettiğim bu insan çalışmasının önemi, yeşil çayın kilo verdirici etkisinin bulunup bulunmadığı konusundaki bilimsel tartışmalara yeni ve olumlu bir katkı olarak değerlendirilmelidir. Bilimsel çalışmalarda farklı topluluk ve şartlarda yürütülen çalışmaların sonuçları birlikte yorumlandığında etkinlik konusunda daha gerçekçi ve aydınlatıcı sonuçlar çıkarılabilmektedir.