Yine zayıflama hapları ve yine kaybolup giden insan hayatları. Ağustos 2010 tarihli gazetelerin manşetlerinde iki aydır zayıflamak amacıyla kırmızı biber hapı kullanan genç bir bayanın ölümü üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından kırmızı biber haplarının piyasadan çekileceği haberi yer alıyordu. Yapılan otopside bağırsaklarında ağır hasar tespit edilmiş. Halbuki, 25 Nisan 2010 tarihli Star Gazetesi Pazar ekinde “Doğanın Erdemi” köşesinde “Kırmızı biber kilo vermede gerçekten etkili olabilir mi?” başlıklı yazımda, “kırmızı biber haplarının mide ve bağırsak hasarına yol açabileceği” ve “içerisinde sibutramin türevi sentetik kimyasal maddeler ilave edilmiş olabileceği” konusunda yetkililerin dikkatini çekmiştim. Ne yazık ki her iki endişem de gerçekleşti. Bu bir kehanet değil, şüphesiz. Sadece bilimsel verilere göre yapılan bir tahmin.
İki yıl önce bir başka zayıflama hapı olan Lida ile yaşanan sorun tekrar sahneleniyor. Lida içerisinde de, bitkisel içeriğin yanı sıra kaçak olarak yüksek miktarda bir sibutramin türevi ilave edilmişti. Sibutramin taşıyan zayıflama ilaçları ölümlere yol açtığı için Mart 2010’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından satışı yasaklanmıştı. Kırmızı biber hapları içerisine de yine sibutramin ilave edilmiş. Şimdi gelin bir mantık yürütelim;
- Her iki ürün de Çin’den ithal edilmiş.
- Her iki ürün de sibutramin türevlerini normalden yüksek miktarda taşıyor.
- Her iki ürüne de satış izni veren kurum Tarım Bakanlığı.
- Her iki ürün de ölümlere yol açıyor.
- Her iki ürünün de piyasadan çekilmesine karar veren kurum Sağlık Bakanlığı.
Bu basit denklemden çıkarılacak sonuç ya da sonuçlar nedir?
- Çin’den ithal edilen ürünlerde mutlaka kalite analizi yapılmalı ve sıkı piyasa denetimi uygulanmalı. Çin, Hindistan kökenli sözde doğal sağlık ürünlerine sentetik ilaç etken maddelerinin ilave edildiğine dair dünyada (bilhassa Amerika ve Avrupa ülkelerinden) çok sayıda kayıt ve uyarılar bulunmaktadır. O halde mutlaka kalite ve içerik analizi ve bilhassa etkin piyasa denetimi gerekmektedir.
- Kırmızı biber veya diğer baharatlar ya da sebze/meyveler tarımsal ürünler olmasına karşılık, tablet, kapsül gibi ilaç şekilleri halinde bir fizyolojik cevabı değiştirmek (sağlığı korumak ya da tedavi) amacıyla yüksek miktarlarda kullanıldığında beklenmeyen risklere yol açabilir. O halde, artık bir besin öğesi olarak değil, bir ilaç olarak kabul edilmelidir.
Benim çıkardığım sonuçları eminim siz de düşündünüz. Ama maalesef yetkililer halâ bu konuda etkili bir çözüm sunabilmiş değil. Halbuki çözüm çok basit: BESİN DESTEĞİ ve YARDIMCI SAĞLIK ÜRÜNLERİ grubu altında pazarlanan tüm doğal ürünlerde KALİTE VE İÇERİK ANALİZİ YAPILMASI ve daha da önemlisi ETKİN BİR PİYASA DENETİMİ. Herhangi bir ayırım yapılmadan Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ya da Sanayi Bakanlığından izin alan ürünlerin tümünde. Bunu yapmak bu kadar zor mu?
"Günlük sağlık haberleri ve benzer konularla ilgilenenler için www.saglikiletisimplatformu.com'u ziyaret etmekte fayda var. Bu platform, çeşitli sağlık konularıyla ilgili makaleler, uzman görüşleri ve güncel bilgilere erişim sağlıyor. Ayrıca, 'Zayıflama hapları ile ölümler bir kader mi?' gibi özel sağlık sorularınızı da burada bulabilirsiniz. Ancak, daha detaylı bir inceleme ve kişisel sağlık durumunuzla ilgili öneriler almak isterseniz, online danışmanlık hizmetleri sunan www.onlinemuayenehane.com'u da ziyaret etmenizi tavsiye ederim."